MILITARY TERMS



MILITARY TERMS / ASKERLİK TERİMLERİ
At ease! Rahat!
AWOL - absent without leave asker kaçağı
aide-de-camp yaver, buyruk subayı
armed forces silahlı kuvvetler
armored car zırhlı oto/vagon
army corps kolordu
attention Dikkat!
battalion tabur, müfreze, kıta
booby trap bu tuzağı
brigade liva, tugay
cadet harp okulu öğrencisi, askeri okul öğrencisi
captain (kara) yüzbaşı; (deniz) albay cavalry süvari sınıfı
chain of command komuta zinciri (yüzbaşı, binbaşı, albay)
chief of the general staff genelkurmay başkam
close defensive fires taciz ateşi
duster bomb parça tesirli bomba
colonel albay
combat formation muharebe düzeni
commander-in-chief başkumandan, başkomutan
company bölük
corporal (kara) onbaşı
court martial divanı harb, askeri mahkeme
curfew sokağa çıkma yasağı
depth charge su altındaki herhangi bir hedefe, özellikle denizaltılara atılan patlayıcı madde
division fırka, tümen; donanmanın bir filosu
fire ateş (açma)
firing idam mangası; ölü kimsenin mezarı başında saygı gösterisi olarak ateş eden bölük
GI (Dünya Savaşı sırasında) Amerikan askeri
GI bride kendi ülkesindeyken bir Amerikan askeriyle evlenen kadın
ground forces kara kuvvetleri
halt mola
hand grenade el bombası headquarters karargâh, merkez
infantry piyade, yaya asker
leatherneck bahriye askeri, Amerikan bahriyelisi
lieutenant teğmen; (deniz) yüzbaşı
MIA - missing in action savaşta kaybolma
MP - Military Police inzibat exi
major (kara) binbaşı
mariner gemici-deniz piyadesi
martial law örfi idare, sıkıyönetim
mercenary (yabancı orduda hizmet eden) ücretli asker, paralı asker militant militan, vuruşkan
militarism asker ruhu/zihniyeti; savaşçı siyaset, militarizm
military askeri
militia milis
mounted troop süvari, atlı asker
NCO • noncommissioned officer henüz kendisine subaylık görevi verilmemiş
ott‘ duty serbest, görevli değil on duty vazife başında, nöbetçi
orderly emir eri
ordnance mühimmat, savaş gereçleri
POW -Prisoner of War savaş tutsağı
platoon askeri müfreze
private (soldier) asker, er
recruit acemi asker/er
regiment alay
reinforcement takviye, takviye birlikleri, ek güç
reserve officer yedek subay
sailor gemici
scramble düşman uçaklarının yolunu kesmek için aceleyle havalanmak
sentry nöbetçi asker, nöbetçi
sergeant çavuş
serviceman asker _
sharp shooter keskin nişancı, keskin atıcı shun Dikkat!
signal corps işaret alayı, muhabere sımfı
staff officer kurmay subay
task force geçici işbirliği, özel ekip
the (army) brass yüksek rütbeli subaylar, omuzu kalabalıklar
the rank and file neferler, erat
theatre of operations harekât sahası

RELIGIOUS TERMS / DİNSEL TERİMLER
Anno Domino, A.D. (Rabbin yılında) Miladi yıl, M.S.
Annunciation Kutsal Savaş
Ascension Hz. İsa'nın göğe yükselişi
Assumption Hz. Meryem’in göğe yükselişi
agnosticism bilinemezcilik
apostate diniyle ilişkisini kesen (kimse)
archangel baş melek
archbishop başpiskopos
asceticism çilecilik
atheism tanrıtanımazlık
Bethlehem Beytlehem
Bible, Bib. Kutsal Kitap, K.K.
Calvary Calvary Christ Mesih, İsa
Christian Science kötülüğün yalnız insan kafasında var olduğuna inanan bir mezhep
Crusades Haçlı Seferleri
caliph halife
caliphate halifelik, hilafet
celibacy (dinsel nedenlerden dolayı) evlenmeme yemini
convert din değiştiren kimse, dönme
crusade haçlı seferi; din uğruna yapılan savaş, cihat; kampanya, hararetli mücadele
Diaspora Yahudi yayılması dualism ikicilik
Eucharist Hristiyan Kilisesine özgü Aşai Rabbani ayini, Komünyon, şarap ve ekmek yeme ayini
excommunication toplumdışılama
exorcism cin kovma
extreme unction son yağlama
foreknowledge önceden bilme
Golgotha Golgota
Hegira, Hejira (Medine’ye) Göç
Holy Land Filistin
heresy dince kabul olunmuş inançlara aykın düşünce, dalâlet
Immaculate Conception günahsız dünyaya geliş
iconoclasm ikon düşmanlığı, azizlerin resimlerini parçalama; gelenek düşmanlığı
inquisition engizisyon (yargılığı)
Jesus Hz. İsa
kiss of death ölüm öpücüğü
Last Supper Hz. İsa’mn havarileriyle yediği son yemek
Last Supper Son Yemek
Messiah Mesih, İsa
martyr şehit
metempsychosis ruhgöçü
millennium bin yıllık devre; mutluluk çağı
monotheism tektanrıcılık
Nazareth Nasıra
New Testament Yeni Ahit
Old Testament Eski Ahit
Passover Musevilerin Fısıh bayramı
Patriarch patrik
Pope Papa
Promised Land Filistin
pantheism panteizm, tümtanrıcılık
papal infallibility papanın yanılmazlığı
polytheism çoktanncılık
predestination takdiri ilahi, öncel belirleme
prophet peygamber
reincarnation ruh sıçraması, ruhun bir bedenden diğerine geçmesi
Second Coming (İsa için) ikinci Geliş, Diriliş
Second Coming İsa'nın dünyaya ikinci kez gelişi, İkinci Geliş, Diriliş
Shite Şii
Sunnite Sünni
Torah Eski Ahit’in ilk beş kitabı, Tevrat Twelve
Apostles, The Twelve Oniki Yardımcı
theology tanrıbilim
transubstantiation İsa’ya dönüşme, İsalaşma
virgin birth bakire doğum, cinsel birleşme sonucu olmayan doğum
Wailing Wall Ağlama Duvarı

EDUCATIONAL TERMS / EĞİTİM TERİMLERİ
A excellent/B good/C fair/F fail pekiyi/iyi/orta/başarısız
academic year öğretim yılı
administrative staff yönetim görevlileri
adviser kılavuz öğretmen
announcement, catalogue duyuru
assignment okuyup hazırlanma
attentance devam
Bachelor of Arts, BA. Edebiyat Fakültesi Mezunu
Bachelor of Science, B.S. Fen Fakültesi Mezunu
board of trustees, board of regents yönetim kurulu
campus kampüs, yerleşke
cap, mortarboard kep
college entrance examinations üniversite giriş sınavları
commencement, graduation ceremony bitirme töreni
comprehensive examinations geniş kapsamlı sınavlar
corequisite koşut ders
course dersler, öğrenim
credit system kredi sistemi
curriculum, syllabus öğretim programı, müfredat
Department of Health, Education and Welfare, HEW Sağlık, Eğitim ve Refah Bölümü
Doctor of Philosophy, Ph.D. Doktorluk Payesi
dean dekan
dean of students öğrenci işleri başkanı
diploma diploma
doctor doktor (PHD, DSC, DL1TT gibi derecesi olan)
(doctoral) dissertation doktora tezi
elective seçmeli
enrollment, registration yazdma (kayıt, kaydolma)
ex-cathedra lecture üniversitede öğretim üyesi /görevlisi olmadan verilen ders
extension course yaygın kurs
extracurricular activities, non-academic activities öğrenimdışı etkinlikler
extramural okuldışı, okullararası
Faculty/College of Letters Edebiyat Fakültesi
faculty fakülte
female student kız öğrenci (karma öğretim olan üniversitede)
field work alan çalışması
formal education örgün eğitim (izlencesel eğitim)
freshman/sophomore/junior/senior birinci/ikinci/üçüncü/dördüncü sınıf öğrencisi
gown cübbe
graduate, graduate student üniversite mezunu (yalnızca diploma almış, lisansüstü eğitim görmeyen)
Higher School of Foreign Language Yabancıdiller Yüksekokulu
homework ev ödevi
Institutions of Higher Learning Yüksek Öğretim Kurumlan
intramural okuliçi, sımflararası
land-grant college hükümetçe verilen toprak üzerinde kurulan üniversite
lecture konuşma (üniversitede öğrencilerin önünde yapılan)
lecturer öğretim üyesi (en düşük sanlı)
liberal arts edebiyat ve beşeri bilimler
magisterial course konusunda yetkili ya da usta birinin verdiği ders
manual arts el sanatları
Master of Arts, MA. Toplum Bilimleri Mezunu
Master of Science Fen Bilimleri Mezunu
mid-term exam dönem ortası sınavı
polytechnichs yüksek meslek okulları, politeknikler
postdoctoral (studies) doktora-üstü (incelemeler)
postgraduate (studies) lisansüstü (incelemeler)
postgraduate, postgraduate student üniversite mezunu (yetkilik aldıktan sonra lisans üstü eğitim gören)
president rector, chancellor rektör private education özel eğitim
pupil öğrenci (özel ders alan ya da bir okula giden küçük yaştaki)
quadrivium Ortaçağ Yüksek Bilimleri
qualification yeterlik
quiz ara sınav, küçük sınav
remedial course yetiştirici öğretim research work masabaşı çalışma
Scholastic Aptitude Tests, SAT akademik yetenek testleri
scholarship, bursary, grant burs
student öğrenci (üniversiteli, yüksekokul öğrencisi)
summer school yaz okulu
supervisor gözetmen
Teachers Training Schools yüksek öğretmen okulları
teacher, instructor öğretmen
teaching staff öğretim üyeleri/görevlileri
term paper sömestr raporu
term, semester yarıyıl, sömestr
test kısa sınav, test
transcript dereceler listesi
trimester üç dönem
trivium sözel bilimler
tuition öğretim ücreti
tutor danışman
tutorial system her öğrenci ile bir öğretmenin ilgilendiği ders düzeni
undergraduate, university student üniversiteli
university üniversite
university lecturer doçent
university of autonomy özerk üniversite

COMMERCIAL TERMS / TİCARİ TERİMLER
anti-trust law(s) tröste karşı yasa(lar)
arbitration anlaşmazlık çözümü
assembly-line montaj hattı
assets and liabilities alacaklar ve borçlar
balance of payments ödemeler dengesi
balance of trade ticaret dengesi
balance sheet bilanço
balanced budget denk bütçe
blue-collar workers mavi yakalılar, kolgücü işçileri
bonus ek ödeme
business hours çalışma saatleri
buy back geri satın almak
business administration iş yönetimi, işletmecilik
buy in bulk toptan satın almak
capital sermaye, anapara, anamal
capital goods sermaye malları
Central Bank Merkez Bankası
cheap labour işçiler
cheque çek
collateral borsa simsarı
collective bargaining toplu iş sözleşmesi
command economy hükümetçe planlanan toplumcu ekonomi
commerce ticaret
commodity mal, meta
consumption tüketim
convertibility değiştirilebilme, çevrilebilme
corporation tax kurumlar vergisi
cost maliyet
credit card kredi kartı
customs duty gümrük vergisi
debt borç
deficit açık
depression depresyon
divident temettü hissesi, kazanç payı, kazanç
down payment taksitli alışverişte yapılan peşin ödeme
earnings kazanç
economic ekonomik, iktisadi
economical ekonomik, idareli, tutumlu
economics ekonomi bilimi
economy ekonomi
employee işçi, görevli; memur
employer işveren, patron
employment agency iş bulma kurumu
entrepreneur girişimci, düzenleyici, müteşebbis
estate mal mülk
estate agent emlak komisyoncusu, emlakçı
expenditure masraf, harcama
expenses harcama, gider
exploitation çıkarına kullanma, sömürme
export ihracat
Federal Reserve Board Merkez Bankası Yönetim Kurulu
fee güvence, teminat
Finance maliye
finances mali durum
financial mali, parasal
freeholder mülk sahibi
fringe benefit ücret dışında sağlanan avantaj
fund fon
funds para
gold standart altın kuralı goods mallar
government bonds devlet tahvilleri
gross national product G.N.P. gayrisafi milli hasıla, katkılı ulusal gelir
hire purchase taksitle satış
honorarium profesyonel bir hizmeti karşılığında birine verilen para
International Monetary Fund, IMF Uluslararası Para Fonu
import ithalat
incidental expenses olası giderler
income gelir
income tax gelir vergisi
income tax return gelir vergisi bildirimi
industrialist sanayici, fabrikatör
inheritance tax veraset ve intikal vergisi
interest faiz
interest rate faiz oram
investment yatırım
job iş, görev
job description iş tanımı
’Laissez-faire, laisses passr’ ’Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler’
labour işçi sınıfı
labour dispute iş anlaşmazlığı, iş uyuşmazlığı
labour force işgücü
labourer işçi
leaseholder kiracı
ledger defteri kebir, büyük defter
liberalism liberalizm, özelgirişimcilik
loan shark tefeci
lockout lokavt, işkapatımı
management yönetim, idare; yönetim kurulu
manufacture yapım, imalat
market economy serbest ticaret ve özel girişime açık anamalcı ekonomi
mass production seri imalat
means of production üretim araçları
means of subsistence geçinme olanakları
merchant tüccar
middleman aracı
migrant worker göçmen işçi
ministery of labour çalışma bakanlığı
misuse kötü kullanma
mixed economy karma ekonomi
moneylender borç veren, faizci
moonlighting ikinci bir işi olma
mortgage ipotek
movable property taşınır mal, menkul mal
net salary net ücret
parallel economy yan uğraş, ikinci uğraş
pawnbroker rehinci
pay packet (haftalık) ücret zarfı, maaşın konulduğu zarf
payroll maaş bordrosu, ücret bordrosu
per capita income kişi başına gelir
per diem gündelik
picket grev gözcüsü
picket line grev gözcüleri
pocket money cep harçlığı
production üretim
productivity verimlilik, üretimlilik
profit kâr
progressive tax müterakki vergi, artan oranlı vergi
promissory note borç senedi
purchasing power saünalma gücü
recession durgunluk
refund parasım geri verme
refund tax vergi iadesi
reimbursement parasını geri verme, ödeme
rent kira
rentier rantiye
reserves ihtiyat akçesi, yedek akçe
retail perakende satış
State Planning Organization Devlet Planlama Teşkilatı
salary ücret
sales tax satış vergisi
savings biriktirilmiş para
scarcity of goods mal kıtlığı
service servis, hizmet
severance pay kıdem tazminatı
share cropper yancı
shareholder hissedar
skilled worker kalifiye/vasıflı işçi
social worker toplumsal yardım işlerinde çalışan kimse
stockbroker borsa simsarı
strike grev
subsidy sübvansiyon; para yardımı
supply and demand arz ve talep, sunu ve istem
take-home pay net ücret, net maaş
tariff regulations gümrük tarifeleri
tax vergi
tax-deductable (expenditure) vergiden düşülebilen (gider)
the board of trade ticaret odası
the chamber of commerce ticaret odası
to economize (on) tutumlu kullanmak
to fire işten çıkarmak
to subsidize para yardımında bulunmak
trade ticaret, alışveriş
trade union işçi birliği, işçi sendikası
trade-in allowance eski malı yenisiyle değiştirirken verilen fark trader tüccar
travellers’ cheque seyahat çeki unemployment işsizlik
unemployment compensation işsizlik ödeneği unskilled worker vasıfsız işçi usurer tefeci
value-added tax katma değer vergisi World Bank Dünya Bankası wage ücret
wage-price spiral ücret-fiyat helezonu
white-collar workers masabaşı işçileri, kafa gücü işçileri, beyaz yakalılar
wholesale toptan satış
wildcat strike yolsuz/yasadışı grev
working class işçi sınıfı
LEGAL TERMS / HUKUK TERİMLERİ
abduction kaçırma (çocuk/kadın) accomplice, confederate suç ortağı adultery zina
alias namı diğer, öbür adıyla; takma at alimony nafaka
allegation iddia, dava önergesi amnesty genel af
arson yangın çıkarma, kundakçılık assault saldırı
attorney general adalet bakam beneficiary yararlanan kimse bigamy çokeşlilik blackmail şantaj
breach of promise sözünden dönme, cayma
breach of trust emniyeti kötüye kullanma, güvenin yitirilmesi
bribery rüşvet
burglary (geceleyin) ev soyma capital
punishment, death penalty ölüm cezası
circumstantial evidences küçük kanıtlar
claim hak iddia etme, dalep, dava
commutation (of the sentence) cezanın hafifletilmesi ya da değiştirilmesi
compensation, indemnity tazminat
confession suçunu kabul etme
confiscation elkoyma
contempt of court mahkemeye itaatsizlik
coroner kuşkulu ölüm olaylarının nedenini soruşturan görevli
coroner’s inquest/verdict kuşkulu ölüm olaylarının nedeninin araştırılması
counterclaim karşı dava
court martial askeri yargılık, divanı harb
crime ağır suç, cürüm
criminal law ceza hukuku
cross-examination sorguya çekme, şaşırtıcı sorular sorma
de facto bilfiil, fiilen de jure hukuken defedant davalı
die intestate vasiyetname bırakmadan ölmek
district attorney bölge savcısı, başsavcı divorce boşanma
electrocution elektrikle öldürme
embezzlement zimmetine geçirme
evidence kanıt, delil
execution öldürme, idam
executor vasiyet hükümlerim yerine getiren kimse expropriation istimlak, kamulaştırma
extortion zorla alma
Fifth Amendment ABD Anayasasında ’bir kimsenin kendi suçlan hakkında tanıklık etmeme hakkı
foreman başkan, yargıcı kurulu başkam
forgery sahtekârlık fraud dolandırıcı, sahtekâr
fraudulence hilekârlık, dolandırıcılık heir varis, kalıtçı
hijack, hijacking taşıt soyma; hava korsanlığı
homicide, manslaughter adam öldürme
house arrest evde göz hapsi
illegitimate, out of wedlock evlilik dışı, doğru olmayan
illicit, illegitimate yasadışı, yasak
immunity from prosecution kovuşturmanın yapılmaması, suçlamanın kaldırılması
imprisonment tutuklanma
in abeyance askıda kalmış, askıda
in camera gizli oturumda, gizli celsede
incest hısımla sevişme
indicency ahlaksızlık
indictment suçlama
inflagrante delicto cürmümeşhut, suçüstü
inquest adli soruşturma
intestate vasiyetname bırakmadan ölen
judge hakim
jurist hukukçu
juror, juryman jüri üyesi
jury yargıcılar kurulu, jüri
juvenile delinquency çocuk suçluluğu
kidnap kaçırma (çocuk/adam)
lawsuit, suit, action, case dava
lawyer, attorney, advocate, solicitor, barrister avukat
leading question güdücü soru, yönlendirici soru, tanığa istenen yanıtı alacak tarzda sorulan soru
legal, lawful yasal, doğru
legislative yasa yapan, yasamalı
lex talianos kısasa kısas
libel, slander kara çalma, iftira
literary executor bir yazarın yayımlanmamış notlan, yapıtları vb. yazınsal etkinliği konusunda ölümünden sonra görevlendirdiği kişi
malfeasence görevi kötüye kullanma, yolsuzluk
malpractice görevi kötüye kullanma
malpractice suit görevi kötüye kullanma davası
mandatory zorunlu, gerekli
matrimonial evlilikle ilgili, ailevi
minor ergin olmayan, rüştünü ispat etmemiş
mitigating causes hafifletici sebepler
mugging saldırıp soyma
next of kin en yakın akraba
notary (public) noter
objection itiraz
obscenity müstehcenlik, açıksaçıklık
off the record kaydedilemez, yayımlanamaz, açıklanamaz, gizli
offence hafif suç
on bail kefaletle
palimony onanmlık, ayrılık nafakası, erkeğin evlilik dışı birlikte yaşadığı kadına ödediği ayrılık nafakası
pardon af, bağışlama
pickpocket yankesici
plaintiff davacı
plea bargaining dava pazarlığı
plea, defence müdafaa, savunma
plead (hukuk davasında) davaya cevap vermek; (ceza davasında) savunma yapmak
plead guilty suçu kabul etmek
plead unguilty suçu reddetmek
plea bargaining dava pazarlığı
prison tutuklama, yakalama
probation yeniden suç işlemeyeceğine değgin söz alıp ceza vermeyerek salıverme
probation officer bu tür hafif suçluyu gözaltında tutan, ona yardım edip uyaran kimse
public nuisance başkalarına başağrısı olan şey/kimse
public prosecutor savcı
rape ırzına geçme
release on bail kefaletle tahliye
robbery adam soyma, soygunculuk
satisfaction tarziye scot-free cezasız
seduction baştan çıkarma, ayartma self-defence meşru müdafaa
settlement of courts davaya katılmayı istememe, dava istememe
shotgun wedding zorla yapılan evlilik
skyjacking hava korsanlığı
statutory yasaya uygun, yasal
subpoena çağrı
supreme court anayasa mahkemesi
suspension (of the sentence) cezanın ertelenmesi
testimony tanıklık, şahadet theft hırsızlık
to bail sb out kefalet ödeyerek tahliye ettirmek
to bring a suit (of law) (against) dava açmak to commit a crime suç işlemek
to fall/go into abeyance geçerliliği kalkmak, geçersiz olmak
to file a complaint (against) dava açmak
to jump one’s bail ortadan kaybolup kefilini, kefalet karşılığım ödemeye mecbur bırakmak, kefaletten kaçmak
to overrule aleyhine karar vermek, kararım bozmak, geçersiz kılmak
to sustain kabul etmek
under arrest tutuklanmış, tutuklu
under house arrest evde gözaltında
with due process of law (yürürlükteki) yasa gereğince
Your Honour, His Honour (yargıca saygılı sesleniş)
CAR TERMS / ARABA TERİMLERİ
accelerator (pedal) gaz (pedalı), gaz ayaklığı
alignment tekerlek kapanıklığı, rod ayarı antifreeze antifriz, donmaönler
aquaplaning kızaklama, taşıtın ıslak yolda denetimsiz olarak kayması
battery (terminal) akümülatör kutup başı
being dented çöküntülü/çentikli oluş
bonnet motor kapağı, kaporta
boot bagaj, yüklük
brake fren
bumber to bumper (taşıtlar) arka arkaya birbirine çok yakın, kıç kıça, tampon tampona
bumper tampon car body oto karoseri
carburettor,-retor,-retter karbüratör
chassis şasi, çatkı
chauffeur şoför, özel sürücü
clutch pedal debriyaj pedalı dashboard kontrol paneli, alet tablosu
dimlight switch selektör (farların uzun kısa oluşunu ayarlayan)
dip-stick yağ düzeyliği, yağ ölçer
distributor distribütör, dağıtıcı
driver şoför, sürücü
dynamo şarj dinamosu, jeneratör
engine motor
fan (belt) vantilatör (kayışı)
filling station benzin istasyonu, benzinlik
flash (one’s lights) (at sb) (birine) flaş yapmak
flywheel volan, düzenteker
front wheel drive önden çekişli
full throttle tam avans, tam gaz, tam yol
fuse sigorta
gear lever dişli kolu
grease (gun) gres (pompası/tabancası)
handbrake el freni
headlight far
hubcap jant kapağı, tekerlek kapağı
idling (speed) rölanti, boşta çalışma, yüksüz çalışma (hızı)
ignition key kontak anahtan
in high, low, reverse gear üçüncü, birinci, geri viteste/hızda
indicator lamp sinyal lambası
jack kriko, kaldırıcı
left-hand drive sol direksiyon
lubrication gresleme, yağlama
maintenance servis, bakım
motorist sürücü
mudguard çamurluk
number plate plaka
oil (gun) yağ (tabancası)
petrol benzin
puncture/flat tyre patlak/havasız lastik radiator radyatör
rag bez parçası, paçavra, çaput, üstüpü
rear engine arka motor
rear/front axle arka/ön aks, arka/ön dingil
recharging the battery aküyü yeniden şaıj etme
repair tamir, onarım
running cut of petrol benzini tükenme
shock absorber amortisör
silencer egzos, susturucu
spark(ing) plug buji
speedometer kilometre saati, hız sayacı
starter marş, marş dinamosu
starting the engine motoru çalıştırma
steering wheel direksiyon (simidi)
sump yağ karteri, yağlık
throttle kelebek
trafficator işaret lambası, sinyal lambası
tread değme yüzeyi
tube şambriyel, içlastik
tubeless tyre şambriyelsiz lastik, içlastiksiz lastik
tyre (tire) dışlastik
wash leather güderi
windscreen öncam
wing çamurluk
wiper silecek
year-box/-case şanzıman/vites kutusu, hız kutusu
MEDICAL TERMS / TIBBİ TERİMLER
abortion düşük, çocuk düşürme
acupuncture iğneyle sağaltım, iğneleme
adolescence ergenlik
air sickness uçak tutması
anıniotic fluid amniyo sıvısı, cenin torbası sıvısı
amputation ampütasyon
artificial insemination yapay dölleme
artificial respiration yapay solunum
auscultation dinleme
baby carriage, perambulator (pram) çocuk arabası
baby-minder çocuk bakıcısı (uzun süreli)
baby-sitter çocuk bakıcısı (kısa bir süre için)
bad breath kötü koku/soluk
bed-wetting yatak ıslatma
bedsore yatak yarası/çıbanı
birth certificate nüfus kâğıdı
birthmark doğum lekesi
bottle feeding biberonla besleme
breast feeding meme verme, emzirme
burping geğirme
Caeserian section birth sezaryenle doğum
castration hadım etme, eneme
change of life aybaşı kesimi
child care çocuk bakımı
childbirth doğıım
circumcision sünnet
colicky baby kolik bebek, sancılı bebek
conception gebe kalma, döllenme
constipation peklik
contraceptive gebelik önleyici
crib çocuk karyolası
crybaby sulu göz, ağlamsık çocuk
curettage kürtaj
Doctor of Medicine, M.D. doktor
delivery doğurma, doğum
diagnosis teşhis, tanı
diaper rash bebek bezi kızartısı
disposable diaper kullanıldıktan sonra atılan bebek bezi, hazır bez
etiology nedenbilim
eugenics soyarıtımı
euthanasia acısız ölüm
fever ateş, sıcaklık
first child ilk çocuk
tlatulance gazlı olma
fontanel(le), soft spot bıngıldak
formula feeding (bebeği) mamayla besleme
fringe medicine homeopati, akupunktur gibi tıbbiyede öğretilmeyen tedavi biçimleri
halitosis kötü ağız kokusu, kötü soluk
heart transplantation kalp nakli
heartburn mide ekşimesi
high blood pressure yüksek kan basıncı
high chair mama iskemlesi
immunity bağışıklık
incontinence tutamazlık
incubation period kuluçka dönemi
indigestion sindirim güçlüğü
induced labour uyartılmış doğum
infection enfeksiyon; bulaşma
inflammation iltihap; yangı
intensive care unite yoğun bakım ünitesi
labour doğum (sancısı)
labour pains doğum ağrıları
laxative laksatif, müshil; ishal edici
lesion bere
maternity dress hamile elbisesi, gebelik giysisi
maternity ward doğumevi
medicine ilaç; tıp, sağlıkbilim
menopause menopoz, aybaşından kesilme
mensturation aybaşı
mercy killing acısız ölüm, kolay ölüm midwife ebe
miscarriage çocuk düşürme, düşük
mongolism moğolluk (çocukta bir geri zekâlılık türü)
morning sickness bulantı
mortality (rate) ölüm sıklığı/oram
nutrition beslenme
obstetrician doğum uzmanı, doğumbilimci, doğumcu
only child tek çocuk
ovulation yumurtlama
pampering bolluk içinde büyütme, şımartma
parademical paramedikal, hemşire ve doktorların verdiği hizmetlerle ilgili
paralysis inme
physician (cerrah olmayan) doktor
placebo hastaya ilaç diye verilen etkisiz madde
placenta plasenta, etene, döleşi
plastic surgery plastik cerrahi
premature baby erken doğan bebek
prenatal care doğumöncesi bakım
preventive medicine koruyucu hekimlik
prognosis prognoz, hastalığın gidişi hakkında önceden yapılan tahmin
puberty erinlik
quack sözde doktor, doktor bozuntusu
quickening kımıltı
safe period güvenlik dönemi, güvenilir günler
sea sickness deniz tutması sedative yatıştırıcı
sedimentation rate alyuvar çökelmesi (hızı)
sexual intercourse cinsel birleşme
sibling kardeş, çocuk
spanking (çocuğun kıçına) şaplak atma
specialist uzman
spoiling şımartma, yüz verme
sterility kısırlık
stillbirth ölü çocuk doğurma; ölü doğmuş çocuk
symptom belirti
syndrome sendrom, işaret
teething (çocuk) diş çıkarma; diş çıkarma evresi
temper tantrum çocuğun huysuzluk krizi
temperature ısı (derecesi)
test-tube baby tüp bebek
thumb sucking parmak emme
toilet training tuvalet eğitimi, dışkılama eğitimi
trauma vuruk; duygusal sarsıntı, yaralanma
treatment sağaltım
tubal pregnancy tuba içinde oluşan dışgebelik
umblicial cord göbek kordonu
underweight normal ağırlığın altında olan; normalden az olan ağırlık
venereal disease cinsel ilişkiyle bulaşan hastalık
weaning (from breast) memeden kesme
wet nurse sütnine
working mother çalışan kadın/ana
SOCIOLOGICAL TERMS / SOSYOLOJİ TERİMLERİ
acculturation toplumsallaşma, topluma-uyum; kültür alışverişi, kültürel değişme; kültür göçü
altruism diğerkâmlık, özgecilik
anti-clericalism teokrasi karşıtlığı, dinerkisevmezlik
anti-feminism kadın düşmanlığı
anti-Semitism Yahudi aleyhtarlığı
arbiter bir bilen, uzman, bir yargıda bulunan veya tartışmayı çözen ya da ne yapılacağına karar veren kişi
blood feud kan davası, kangütme
brain drain beyin göçü
Caucasian Kafkasyalı; beyaz (ırk)
charisma karizma, büyüleyim
charismatic person karizmatik kimse, büyüleyici kimse
civil rights medeni haklar, vatandaşlık haklan
class struggle sınıf kavgası
code of conduct davranış kuralları
code of ethics ahlak kuralları
cohabitation birlikte yaşama, birlikte oturma
collective responsibility ortak sorumluluk
consanguinity aynı soydan gelme, kan akrabalığı
cult figure tapınılan kimse
cultural lag kültürel gecikme
culture kültür
culture schock kültür şoku
de segregation ırk ayrımının kaldırılması
division of labour işbölümü
endogamy endogami, içten evlenme, içevlilik
esprit de corpse küme ruhu, birlik duygusu
ethnocentrism etnosentirizm, budun bencilliği
excommunication aforoz, toplumdışılama
elite elit, seçkinler
favouritism iltimas, kayırmacılık
gerontocracy jerontokrasi, ihtiyarlar idaresi, yaşlıerki
group solidarity küme dayanışması
incest hısımla sevişme
internal migration içgöç
life style yaşam biçimi
materfamilias kadın aile başkanı
middle class orta sınıf
migrant workers göçmen işçiler
minorities azınlıklar
miscegenation ırk kanşımı
nepotism kayırmacılık
non-conformist sosyal çıkıntı, toplum kurallarına uymayan kimse
nuclear family çekirdek aile, karı-koca ailesi
paterfamilias aile başkam, evin erkeği
population explosion nüfus patlaması
pressure group baskı grubu
privileged class imtiyazlı sınıf, ayrıcalıklı sınıf
public interest kamu yararı
race discrimination ırk ayrımı
rules of conduct davranış kuralları/biçimi
secularization dinden bağımsızlaşma, dinsel etkiden uzaklaştırma, layikleştirme
segregation ayrı tutma, ayırma, ayırım; toplumsal kopma
shanty-town gecekondu bölgesi
sibling rivalry kardeş yarışması
slum area teneke mahallesi, yoksulluk adası
social climber yükselme isteklisi, mevki düşkünü
socio-economic sosyo-ekonomik
standard of living hayat standardı
status symbol statü sembolü
subsistence level asgari geçim düzeyi
urbanization şehirleşme, kentleşme
vendetta kan davası, kangütme
welfare state refah devleti
westernization batılılaşma
zero population growth, ZPG durgun nüfus
LITERARY TERMS / EDEBİYAT TERİMLERİ
a slice of life yaşamdan bir kesit, yaşantı dilimi
abridged edition kısaltılmış baskı
alienation effects yabancılaştırma etkileri
allegory alegori, yerine
allusion değinti
ambience hava, atmosfer
anachronism anakronizm, çağaşım
annotated edition açıklamalı baskı
antagonist karşıtçı
anthology antoloji, seçki
happening genellikle doğaçtan oynanan ve izleyiciyi galeyana getiren oyun
happy ending mutlu son
hard cover sert kapak
hermeneutics yorumbilim
impression baskı
in media res ortasında, ortasından
intentional fallacy yazarın mesajını metin-dışı öğelerde aramanın yanlış olacağı yolundaki görüş
interior monologue iç-monolog
ivory tower fildişi kulesi
Lost Generation Yitik Kuşak
libretto sözler betiği, opera güftesi, opera metni
limp yumuşak, gevşek
literary criticism yazınsal eleştiri
literature of absurd saçmalıklar edebiyatı
local colour yörel ayrıntılar
longseller sürekli olarak basılıp satılan kitap
mannerism yazı, resim vb’de sık sık yinelenen biçemsel konu, biçem özelliği
memoirs anılar
mime Eski Yunan ve Latin tiyatrosunda gerçek kişi ve olayları taklit ederek yapılan gırgır oyun, pantomim; pantomim sanatçısı
mimesis yansıtma
New Criticism yeni eleştirimcilik
narrative anlatı
naturalism doğalcılık
non-fiction kullanmalık metinler
novel roman
pantomime müzikli ve gülmeceli şarkılarla dolu Noel’de çocuklar için oynanan peri masalı türünde oyun
paperback karton ciltli kitap
pen-name mahlas, takma ad
personage (roman, oyun, vb.’de) kişi
plagiarism aşırmacı, aşırmacılık
plot olay örgüsü
poem ozanlık; şiirler; şiirsellik
poet laureatie saray ozanı
poetaster ozansı
poetic licence yazınsal geçerlik
poetics koşukbilim
pornography açık saçık yayın
pot-boiler yalnız geçim parası kazanmak amacıyla yaratılan yazın ya da sanat ürünü
printing baskı
protagonist başkişi, kahraman
pseudonym mahlas, takma ad
Russian formalism Rus biçimciliği
realism gerçekçilik
rhetoric sözbilim
roman â clef dönüşük roman
romance romans
Sturm und Drang Sturm und Drang
scinece fiction bilim kurgu
semiotics göstergebilim
slapstick itmeli kakmalı güldürü
stage direction düzen açıklaması
stock character çok işlenmiş karakter
stream of consciousness bilinç akımı
stylistics biçembilim, deyişbilim, anlatımbilim
suspence gecktirim
synesthesia eşduyu
the Bard Shakespeare
theatre tiyatro
three unities üç birlik kuralı
type character tipik karakter
universality evrensellik
verisimilitude gerçeğe benzerlik
verse koşuk, nazım; kıta, beyit; dize, mısra; ayet
villain kötü adam

Yorumlar