Animalia
**
Hayvanlar
Alemi (Animalia); bitkilerden farklı olarak aktif
olarak yer değiştirebilen,
besinlerini vücut içinde
sindirebilen, tüketici canlılardan oluşmaktadır.
Önemli bazı filumları şunlardır.
Porifera (Süngerler)
-Çoğunluğu
denizlerde kendilerini bitkiler veya herhangi bir sert zemin üzerine tespit
ederek sabit (larva dönemleri dışında) yaşarlar.
-Bilinen
5000 kadar türü vardır.
-Dış
görünüşleri vazo kadeh vb. (çoğunlukla radiyar simetrili) seklinde olabildiği
gibi şekilsiz veya kümeler halinde bir kitle veya çeşitli maddelerin üzerini
örten bir kabuk halinde olan türleri de vardır.
-Süngerler
şekil ve davranış bakımından bitkileri andırırlar.
-Vücutları
deliklerle (por) kaplıdır. Bu deliklerle su alınır.
-Sindirim
boşluklarının bulunmamasından dolayı sindirimi daima hücre içinde
(intraselüler) yaparlar.
-Boşaltım ve
solunum olayları da diffüzyonla gerçekleştirilir.
-Sinir
sistemleri yoktur; sadece vücudun uyarılan bölgeside hücresel düzeyde tepki
gösterir.
-Spikül adı
verilen inorganik ve spongin denilen organik protein fibrillerinden meydana
gelmiş iskeletleri vardır.
-Eşeyli veya
eşeysiz olarak üreyebilirler: Eşeysiz üreme genellikle tomurcuklanma ve
rejenerasyon (kendini yenileme) şeklindedir. Besinlerini mikroskobik
organizmalar ve organik parçacıklar oluştururlar.
Süngerler dört sınıfa ayrılırlar
Camsı Süngerler: Vücutlarındaki
iskeletleri altı ışınlı silis spiküllerden oluşur. Sünger türlerinin çoğu bu
sınıfa aittir.
Kalkerli Süngerler: Spikülleri
CaCO3'den oluşur.
Sclerospongiae: İskeletleri silis,
spongin lifleri ile ara madde olan kalsiyum karbonattan oluşmuştur.
Demospongiae: İskeletleri silis
spiküllerden oluşmuştur.
Cnidaria (Knitliler)
-Tatlısu
hidraları ve birkaç tatlı su medüzü hariç hepsi denizlerde yaşarlar.
-Çoğunluğu
dimorf hayvanlardır: Yani aynı tür hem polip hem de medüz olmak üzere
birbirinden farklı iki tip içerir.
-Bunlardan
polipler tabanları ile kendilerini bir yere bağlayarak sabit yaşayan kadeh veya
vazo biçiminde hayvanlardır.
-Medüz
formları ise şemsiye şeklinde olup, hemen hemen hepsi serbest yüzerler. Bunlar
eşeyli çoğalarak polipleri meydana getirirler.
-Cnidaria'nın
en önemli özelliklerinden biri de knidosit veya nematosit adı verilen yakıcı
kapsüllere sahip olmalarıdır.
-Epidermis
hücreleri arasında bulunan bu hücreler korunmaya ve avlarını yakalamaya
yararlar.
Hidralar:
-Soliter
(yalnız) veya koloni (grup) halinde yaşayan türleri vardır.
-Hidrozoonların
çoğu hem polip hem de medüz tiplerini içerir.
-Az sayıdaki
bazı türleri ise sadece poliplerden veya medüzlerden oluşmuşlardır.
-Tatlısu ve
denizlerde yaşarlar.
Denizanaları:
-Çoğunluğunu
büyük medüzlerin (denizanalarının) oluşturduğu bu sınıf üyelerinin hepsi
denizlerde yaşarlar.
- Bu
hayvanların bazılarının çapı 2-2.5 metreye ve tentakülleri 30 metreye ulaşır.
Bununla birlikte vücut ağırlıklarının yaklaşık % 96'sı sudan oluşur.
-Skifozonlar
çana benzer vücutlarının nabız atışı gibi açılıp kapanması şeklinde yüzerler.
Mercanlar:
-Bitki benzeri
sölenteratlar olup, sessil (sabit) yaşarlar.
-Anthozoa
sınıfının bireylerinin tamamı polip tipindedir.
-Denizlerde
yaşarlar.
Platyhelminthes
(Yassısolucanlar)
-Vücutları
sırt-karın doğrultusunda yassılaşmış, yumuşak yapılı hayvanlardır.
-Tatlısu,
deniz ve karada nemli yerlerde serbest olarak yaşayan türlerinden başka, çok
sayıdaki türü insan ve hayvanlarda parazittir.
-Sindirim
borusunun içindeki boşluğun dışında vücut içerisinde herhangi bir boşluğa
rastlanılmaz.
-Yani vücut
duvarı ile organlar arasında gerçek bir sölom gelişmemiştir. Bu nedenle bunlara
acoelomata adı da verilmektedir.
-Organlar
arasındaki alanlar ise paranşima ile doldurulmuştur.
-Solunum,
dolaşım ve iskelet sistemleri yoktur.
-Sindirim
sistemleri anüs görevi yapan tek açıklık içerir.
-Çoğu
hermafrodit hayvanlardır.
-Silli
solucanlar: Bu sınıftaki türler serbest yaşarlar. Denizlerde, tatlısularda ve
bir kısmı da nemli ortamlarda bulunurlar, etçil beslenirler.
-Gaz
değişimi bütün vücut ile olur.
-Boşaltım
organları protonefridiyumlardır.
-Yüksek
rejenerasyon yetenekleri nedeni ile eşeysiz de çoğalabilirler.
Karaciğer
Kelebekleri: Yassı ve oval şekilli ve çeşitli hayvanların (sığır, koyun, keçi
gibi) iç organlarında parazit olarak yaşayan yassı solucanlardır.
Tenyalar: Bu
sınıf üyelerinin hepsi endoparazittir ve omurgalıların bağırsaklarında ve karın
boşluklarında yaşarlar. Vücutlarının ön tarafında skoleks denilen baş kısmı
bulunur. Başta vantuz ve çengeller yer alır. Vücudun geri kalan kısmı birbirine
benzeyen ve proglotis adı verilen segmentlerden meydana gelmiştir. Sindirim
sistemleri ve duyu organları bulunmaz.
Nematoda
(Yuvarlaksolucanlar)
-Nematodların
vücudu uçları iğ şeklinde incelmiş silindir şeklinde ve segment içermez.
-Bu
hayvanlarda vücut boşluğu gerçek sölomda bulunan mezodermik tabakadan
yoksundur.
-Bu nedenle
vücut boşlukları yalancı sölom (pseudocoelomata) adı verilen tiptedir. Nemli
topraklarda, denizlerde ve tatlı sularda yaygın olarak bulunurlar.
-Türlerin
çoğunluğu ekonomik canlılara ve insanlara zarar veren parazitlerdir.
-Parazit
yaşayanları da dahil çoğu ayrı eşeyli (diğer parazit solucanlarda görülmeyen
bir özellik), yalnız birkaçı hermafrodittir.
-Bağırsak
solucanı (Ascaris lumbricoides), kıl kurdu (Oxyuris vermicularis) bu grubun en
tanınmış örnekleridir.
Mollusca
(Yumuşakçalar)
-Yumuşakçalar
hayvanlar aleminin ikinci büyük filumunu oluştururlar. Yaşayan 130000 kadar
türü vardır.
-Vücutları
ön uçta baş, ventral tarafta kaslı bir ayak ve dorsalde iç organlar kitlesi
olmak üzere üç kısımdan oluşur. Vücudun dorsal yüzeyini örten ve derinin
değişimi ile meydana gelen mantonun bulunuşu karakteristiktir.
-Mantonun
epitel hücreleri salgılarıyla ya kalın bir katikula ya da CaCO3'dan oluşan bir
kabuk meydana getirirler. Bazılarında kabuk tamamen kaybolmasına karşılık manto
devamlı kalır.
-Solunum
genellikle solungaçlarla yapılırsa da bazı ilkel formlarda doğrudan doğruya
organların hava ile teması sağlanır.
-Bazı
gruplarda da (Pulmonata) akciğerler gelişmiştir. Molluskların açık dolaşım
sistemleri vardır. Bir kısım molluskun gelişiminde larva devresi (trokofor
larvası) görülür. Mollusca şubesi beş sınıfta incelenir.
-Salyangozlar:
Sümüklü böcekler ve deniz salyangozlarını içeren Gastropodlar tek parçalı
kabuğu bulunan yumuşakçalardır.
-Gastropodlarda
kuvvetli kaslardan yapılmış geniş bir ayak yüzeyi ve iyi gelişmiş bir baş
bulunur.
-Gastrapodları
diğer mollusklardan ayıran en önemli özelliklerden biri, embriyonik gelişmeleri
sırasında görülen ve torsiyon adı verilen olaydır.
-Salyangozların
hepsi genç safhada bilateral simetrilidir. Sonradan vücudun her iki yanının
eşit büyümemesi yüzünden bilateral simetri bozulur. Bu nedenle iç organlar
kitlesi ayağın üzerinde ve dikey eksen etrafında 180°lik bir dönme yapar.
Torsiyon nedeni ile arka kısım öne geçer.
-Tatlısu,
deniz ve karada yaşayan türleri vardır.
*Midyeler,
ahtapot ve mürekkep balığı bu gruptandır.
Halkalı
Solucanlar
-Annelidler
tatlısu, deniz ve karalarda yaşayan, vücutları hemen hemen birbirine benzeyen
segmentlerden oluşmuş ve gerçek sölom boşluğuna sahip halkalı kurtlardır.
-Sindirim,
boşaltım, sinir ve üreme sistemleri vardır ve bu yapılar ya vücut boyunca
uzanır ya da kısmen metamerizm gösterirler.
-Annelidlerin
hepsinde olmamakla birlikte çoğunda damar sistemi (kapalı dolaşım sistemi)
bulunur.
*Sülükler bu
gruptandır.
Eklembacaklılar
-Günümüzde
bilinen iki milyona yakın hayvan türünün 2/3'ünü içeren büyük bir gruptur.
-Karada,
havada, toprak içersinde, tatlı, acı ve tuzlu sularda yaşayan türleri olduğu
gibi bazıları da bitki ve hayvanlarda parazit olarak yaşarlar.
-Eklembacaklılarda
vücut Annelidlerde olduğu gibi segmentlerden meydana gelmiştir. Fakat bu
segmentlerin hepsi aynı yapıda değildir (heteronom segmentleşme).
-Segmentlerin
benzer olanları bir araya gelerek vücudun baş, göğüs (toraks) ve karın
(abdomen) bölgelerini meydana getirirler.
-Vücutları
dış taraftan asıl maddesi kitin olan kutikula ile kaplanmıştır.
-Genellikle
esnek olan kutikul kalsiyum karbonat ve diğer yabancı maddelerle çok sert bir
kabuk oluşturabilir (örneğin yengeçlerde).
-Arthropotlarda
genel olarak her segmentten bir çift eklemli üye çıkar.
-Üyeler
yaptıkları işe göre anten, bacak vb. faklılık gösterir. Fakat gruplara göre üye
sayısı değişebilir.
-Sinir
sistemleri ip merdiven sinir sistemi şeklindedir.
-Dolaşım
sistemleri açık olup, kan kısmen damarlarda kısmen de sinus adı verilen vücut
boşluklarında dolaşır.
-Solunum
solungaçlarla (suda yaşayanlarda) ve trakelerle yapılır.
-Trakeler
vücudun her iki yanında bulunan deliklerden içeriye doğru uzanan ve dallanmış
olan kitin kanalcıklar şeklindedir.
-Ayrı eşeyli
hayvanlardır.
Alt Şube: Kabuklular
-Türlerin
büyük bir kısmı deniz ve tatlı sularda bazı türlerde karada yaşarlar. Vücutları
baş, toraks ve abdomenden oluşur.
-Başta iki
çift anten yer alır. İstakoz, karides gibi türlerde baş ile toraks birleşerek
cephalotoraksı oluşturmuştur. Solunum solungaçlarla yapılır. Karada yaşayan
türlerde (yalancı trake) adı verilen solunum organları vardır.
*Bu gruba
yengeçler, istakozlar, karidesler, tesbih böcekleri ve su pireleri örnek
verilebilir.
Alt Şube: Çok
Ayaklılar
-Vücut baş
ve uzun bir gövde olmak üzere iki kısımdan oluşur.
-Genellikle
son segment dışında her segmentten bir veya iki çift üye çıkar.
-Hepsi
karalarda özellikle nemli ortamlarda yaşayan hayvanlardır.
*Bunlara
örnek olarak kırkayakları, çıyanları örnek olarak verebiliriz.
Alt Şube: Böcekler
-Böcekler
arthropodların en çok tür içeren sınıfıdır.
-Vücutları
baş, toraks ve abdomen olmak üzere üç bölgeden oluşur.
-Başın üst
tarafında bir çift anten ile gözler, alt tarafında da ağız parçaları yer alır.
-Ağız
parçaları böceklerin beslenme biçimine göre değişikliye uğrayarak çiğnemeye
(çekirgeler vb.), sokup-emmeye (sivrisinek), emmeye (kelebekler) ve
yalayıp-emmeye (arılar) uygun biçimler almıştır.
-Böceklerin
göğüs bölgesi üç segmentten oluşur. Bu segmentler altta üç çift bacak pek çok
türde de iki çift kanat içerir.
-Kara
hayvanları olan böcekler omurgasız hayvanlar içinde uçabilen tek grubu
oluştururlar. Tatlısularda yaşayan türleri vardır, fakat denizlerde
bulunmazlar.
Derisidikenliler
-Derisidikenliler
deniz hayvanlarıdır.
-Baş ve
beyinleri yoktur.
-En önemli
özellikleri ergin dönemde radiyar (ışınsal) simetri göstermeleridir.
-Erginlerinde
ağızın bulunduğu taraf oral, karşı tarafa da aboral taraf denir. Anüs aboral
taraftadır (bazı deniz yıldızları ve yılan yıldızlarında anüs bulunmaz).
-Hemen
hepsinde kalker plaklardan oluşmuş bir iç iskelet bulunur. İskelette dikenler,
tüberküller ve kabartılar yer alır.
-Derisi
dikenlilerin bir diğer önemli özellikleri de vücut duvarından çıkan tüp
şeklindeki uzantılardır. Bunlara tüp ayaklar denir. Tüp ayaklar hareketi
sağladığı gibi, dokunmaya, tutunmaya, avın yakalanmasına ve solunuma yarar.
-Birçok tür
eşeysiz (vücut parçalarını yenileyerek) çoğalma yeteneğine sahiptir.
Chordata
(Kordalılar)
-Hayvanlar
aleminde en yüksek organizasyonlu grubunu oluşturan Chordata şubesinin en
karakteristik özelliği sırt bölgelerinde vücutları boyunca uzanan ve notochorda
(sırt ipliği) adı verilen bir yapıya sahip olmalarıdır.
-İlkel
kordatlar dışında diğer bütün kordatlarda notokorda omurganın oluşumunda rol oynayan
embriyonik bir yapıdır.
-Kordalılar
için önemli bir diğer özellikte embriyonik evrede farinks'in (yutak) ön
kısmında oluşan çift haldeki solungaç yarıklarıdır.
Chordataşubesi dört altşubeye ayrılır.
Yarım
Kordalılar
KuyruğuKordalılar
Başı Kordalılar
Omurgalılar
Vertebrata
(Omurgalılar)
-Bu
altşubeye giren hayvanların vertebratlardan; yani omurlardan oluşmuş bir
yapıları vardır.
-Yedi sınıfa
ayrılarak incelenirler.
-Bu
sınıflardan ilk beşindeki hayvanlarda vücut sıcaklıkları değişken olduklarından
Poikilotherm (soğukkanlı), son ikisinde ise vücut sıcaklıkları sabit olduğundan
Homoiotherm (sıcakkanlı) hayvanlar olarak adlandırılırlar.
Yuvarlak
Ağızlılar:
-Bu sınıftaki
hayvanların kaygan, pulsuz derileri ve uzunluğu bir metreye ulaşan silindir
şeklinde vücutları vardır.
-Çeneleri
yoktur, burun delikleri bir tanedir.
-Ağızları
yuvarlak bir dudakla çevrilmiş olup, vantuz şeklinde ve emicidir.
-Genel
olarak denizlerde yaşarlar.
Kıkırdaklı
Balıklar:
-İskeletleri
kıkırdak halindedir ve gerçek kemikleri yoktur.
-En iyi
bilinen kıkırdaklı balıklar köpekbalıkları ve vatoz balıklarıdır.
-Derileri
omurgalıların dişlerine benzeyen plakoid tipte pullarla örtülüdür.
-Bunlarda
diğer balıklarda bulunan hava keseleri veya yüzme keseleri yoktur.
-Ayrı
eşeylidirler. Median (tek) ve lateral (çift) yüzgeçleri mevcut olup, hepsi
denizlerde yaşarlar.
Kemikli
Balıklar:
-Bu sınıf
üyelerinde iskelet en azından belli kısımlarda kemik yapıdadır.
-Vücutları
çok değişik şekillerde olabilir ve pullarla örtülüdür.
-Bazı
türleri ise yayın balıklarında olduğu gibi pulsuzdur.
-Solungaçlar
yutağın her bir yanında ve operkulumun altında dörder çift solungaç yayları
üzerinde bulunurlar.
-Çoğunlukla
solunuma yardımcı olan bir hava keseleri ve akciğerli balıklarda (Dipnoi)
akciğer benzeri organlar gelişmiştir.
-Ayrı
eşeylidirler. Genellikle yumurta ile ürerler (ovipar). Bazı türleri ise
ovovivipar'dır (canlı doğurur).
-Tatlı,
tuzlu, acı, çok soğuk ve çok sıcak olmak üzere değişik su ortamlarında
yaşamlarını sürdüren türleri vardır.
İki
Yaşamlılar, Kurbağalar:
-Amphibia
sınıfının birçok türleri kısmen karada kısmen suda yaşarlar.
-Genel
olarak yumurtalar suda geliştiği gibi larva evresi de suda geçer.
-Ergin
evrede karaya çıkan türlerin çoğunluğu da üreme zamanı tekrar suya dönerler.
-Derileri
çıplaktır. Dıştaki kısımda ise bol miktarda mukus ve zehir bezleri ile
renklerini oluşturan pigment hücreleri, kan damarları ve sinirler yer alır.
-Kalpleri
(iki atrium ve bir ventriculus) 3 odalıdır.
-Ayrı
eşeylidirler. Döllenme iç ve dış döllenme şeklinde olur.
-Çoğunlukla
oviparlardır. Gelişmeleri genel olarak metamorfozludur. Amphibia larvaları
erken evrelerde dış solungaç ile solunum yaparlar; sonra iç solungaçlar meydana
gelir. Metamorfoz tamamlanıp, ergin hale geçince de yerlerini akciğerler alır.
Bacaksız
Kurbağalar:
Bacakları
bulunmayan bu hayvanlar, dış görünüşleri bakımından yılan veya solucanlara
benzerler.
Kuyruklu
Kurbağalar, Semenderler:
Bu gruba
dahil hayvanlar kertenkeleye benzerler (derilerinin çıplak olmasından kolayca
tanınırlar).
Kuyruksuz
Kurbağalar:
Amphibiaların
çoğunluğunu oluşturan bu takıma dahil türler ergin dönemde kuyruksuzdurlar.
Reptilia
(Sürüngenler):
-Türlerin
büyük bir çoğunluğu karasal yaşam koşullarına uyum gösteren Reptilia sınıfı
üyelerinde vücut keratinleşmiş pullarla kaplıdır.
-Bazen buna
ek olarak kemik plaklarda bulunabilir. Bunlar bir çok sürüngende zaman zaman
yenilenir.
-Sürüngenlerin
bir kısmı bacaklı bir kısmı ise bacaksızdır.
-Büyük bir
kısmı karada yaşamakla beraber, deniz kaplumbağaları, deniz yılanları gibi bazı
türleri de suculdur. Fakat bunlarda bile solunum akciğerle yapılır.
-Ayrı
eşeylidirler. Erkeklerinde çiftleşme organı bulunur. İç döllenme görülür.
-Gelişmelerinde
metamorfoz görülmez.
-Bu hayvan
grubunda ancak bazı yılan ve kertenkeleler zehirlidir.
-Yılan ve
Kertenkeleler, kaplumbağalar ve timsahlar bu gruptandır.
Kuşlar:
-Kuşlar
sıcak kanlı hayvanların ilk sınıfını oluştururlar.
-Vücutlar
tüylerle kaplıdır. Bacaklarında keratinden ouşan pullar vardır.
-Ön üyeleri
değişikliğe uğrayarak uçmaya elverişli kanat şeklini almıştır.
-Arka üyeler
ayak şeklinde olup yürüme, koşma, yüzme, kazma vb. değişik amaçlar için değişik
şekiller almıştır.
-Ayaklarında
en fazla 4 parmak bulunur.
-Kuşlarda
uçmayı kolaylaştıracak bazı yapılar gelişmiştir. Örneğin vücudun hafiflemesini
sağlayan akciğerlere bağlı hava keseleri kemiklerin içine kadar uzanır.
-Çenelerde diş
yoktur; fakat boynuzsu maddelerden yapılmış bir gaga vardır.
-Ayrı
eşeylidirler. Erkekler çekici, renkli tüyleri ve ötüşleriyle dişilerden kolayca
ayrılırlar. Çok az sayıdaki türün dışında (ördek, kaz, kuğu gibi) genellikle
çiftleşme organı bulunmaz.
-Kuşların
hepsi yumurtlarlar ve bunlarda iç döllenme görülür.
-Kuşların
çoğu yuva yapar ve yumurtalarını yuvaya bırakarak kuluçkaya yatarlar.
Mamalia
(Memeliler):
-Yavrularını
süt salgılayan göğüs bezleriyle besleyen memelilerde vücut genellikle belirli
zamanlarda dökülen kıllarla örtülüdür.
-Deniz
memelileri hariç diğer türleri dört üyeye sahiptir. Deniz memelilerinde ise
arka üyeler kaybolmuştur.
-Kalpleri
dört gözlü olup, solunum akciğerlerle yapılır.
-Ayrı eşeyli
olan bu hayvanlarda döllenme iç döllenme şeklindedir.
-Küçük olan
yumurtaları gelişmelerini çoğunlukla uterusta (rahim=dölyatağı) tamamlarlar.
1. Yumurtlayan Memeliler:
-En ilkel
memelileri içerir.
-Kuşlarda
olduğu gibi üreme, boşaltım ve sindirim sistemleri ortak bir kanalla (kloak)
dışarıya açılır.
-Yumurta ile
ürerler; fakat yumurtadan çıkan yavrular meme bezlerinin sütüyle beslenirler.
Yalnız Avusturalya ve çevresindeki adalarda yaşarlar.
2. Keseli Memeliler:
-Yavruları
tam olarak gelişmeden doğduklarından, bunların gelişmesi karın derisinde torba
gibi oluşan bir kesedeki süt salgısı yapan meme başlarından emzirilerek
yapılır.
-Bunlara
örnek olarak Avustralya'da yaşayan kanguruları verebiliriz.
3. Plasentalı Memeliler:
-Bunlarda
yavru ana hayvanın uterusu içinde gelişerek doğar.
-Plasenta
adı verilen bir yapı ile besin ve oksijenin ana hayvanın dolaşım sisteminden
alınması ve boşaltım maddeleri ile karbondioksitin ana hayvanın dolaşım
sistemine verilmesi sağlanır.
-İnsan dahil
memelilerin çoğu bu gruptandır.
Yorumlar
Yorum Gönder