Amerikan Ulusal Bilim ve Teknoloji Kurulu (NSTC)
nanoteknolojiyi şöyle tanımlamaktadır: “Nanoteknoloji, yapıları ve bileşenleri
sıradışı ve gelişmiş özellikler sergileyen; nano boyutları sebebiyle üstün olay
ve süreçlerden faydalanmayı sağlayan malzeme ve sistemlerle ilgilenir.
Öncelikli amaç, malzemenin atomik ve moleküler yapısı üzerinde kontrolü
sağlayarak üstün özelliklerinden faydalanmaktır. Sonrasında ise bu araç ve
sistemlerin nasıl üretilebileceği ve kullanılabileceği öğrenilmelidir”
Nanoteknoloji
uygulamaları; ileri teknoloji malzemeler, biyoteknoloji ve elektronik alanı
olmak üzere üç ayrı başlık altında incelenebilir:
İleri Teknoloji Malzeme Alanındaki Uygulamalar
-
Bir Boyutlu Nanomalzemeler: İnce filmler ve
tabakalar (nefes alan ve su geçirmez kumaşlar), mühendislik yüzeyleri
(katalizörler ve yakıt hücreleri)
-
İki Boyutlu Nanomalzemeler: Karbon Nanotüpler,
inorganik nanotüpler, Yarı-iletken nanokablolar
-
Üç Boyutlu Nanomalzemeler: Nano parçacıklar,
nanokristalin malzemeler, fullerenler, dendrimerler, kuantum noktaları (güneş
hücreleri, kompozitler)
Biyoteknoloji ve Eczacılık Alanındaki Uygulamalar
-
Biyobenzetimsel Yapılar: Hastalık teşhisi, ilaç
taşınımı
-
Diziliş Teknolojileri: Gen ve protein analizi
-
Kendiliğinden Kurulma (Self-Assembly):
DNA-tabanlı yapılar (yapay kristaller)
-
İlaç Taşınımı: Nanoparçacıkları
fonksiyonalleştirme
Elektronik ve İnformasyon Teknolojileri Alanındaki
Uygulamalar
-
Bilgi Depolama: Düşük dielektrik – Yüksek
İletkenlik
-
Opto-elektronikler: Fotonik kristaller, optik
cihazlar (nanokablolar)
-
Sensörler: Nanokristalin malzemeler ile artan
seçicilik
İlk olarak 1974’te Norio Taniguchi
tarafından kullanılan nanoteknoloji terimi ardından 1980’lerde Taramalı
Tünelleme Mikroskobu (STM)’nun icadıyla daha iyi anlaşılmaya başlanmış ve
ardından 1985’te Harry Kroto ve Richard Smalley’in ilk karbon molekülü
(buckminsterfullenere) sentezlemeleriyle farklı bir boyut kazanmıştır. Bu
keşif, sonrasında fulleren-ilişkili karbon nanotüplerin sentezine ve karbon
biliminin oldukça popüler bir hal almasına neden olmuştur.
Yorumlar
Yorum Gönder