GİRİŞ
Dolaşım sistemi (Systema circulatorium).içinde kan ve lenfa
gibi sıvıların dolaştığı, kanallar (Damarlar.vasa) ile merkezi pompa organı
olan kalpten oluşur. Sindirim sistemi ile alınan besin maddeleri, solunum sistemiyle
alınan oksijen, damar ağı yolu ile vücut hücre ve dokularına ulaşırken,
hücrelerin vital aktiviteleri sonucu oluşan artık maddelerin böbrek, akciğer ve
deri gibi atılım organlarına iletilmesi de damar sistemi ile sağlanır.
İnsanlar ve diğer omurgalılarda damar sistemi, taşıdığı
sıvının karakterine göre iki gurupta ele alınır. Bu iki grup, dolaşım
sisteminin alt sistemleri olarak ayrı ayrı adlandırılır.
a.içinde kan (Haema) taşıyan damarlar ile kanın dolaşımını
sağlayan kalp (Cor), kapalı bir sistem olup systema cardiovasculare (Kalp damar
sistemi) olarak adlandırılır.
b.İçinde lenf (Lympha) taşıyan damarlar ile lenf düğümleri
(Lymphono dus), dolaşım sisteminin ikinci alt sistemi olan systema lymphaticum
(Lenfatik sistem)ü oluştururlar.
I.KARDİOVASKULER SİSTEM (Systema cardiovasculare):
Kardiovaskuler sistem, kalp ve kan damarlarından oluşur.
Bunları ayrı ayrı inceliyeceğiz.
l.KALP (Cor) :
Dolaşım sisteminin merkezi organı olan kalp (Gr.kardia. L.
cor). içi boşluklu, muskuler bir yapıda olup, bir emme-basma tulumba gibi
çalışarak damarlardaki kanın hareketini sağlar. Kalp, göğüs boşluğu içinde, alt
mediastinum orta bölümünde, iki akciğer arasında perikard (Pericardium) adı
verilen torbanın içinde yer alır.
Tepesi aşağıda, tabanı yukarıda, hafif basılmış bir koni
şeklinde olan kalp oblik olarak durur. Kitlesinin 2/3 ü orta hattın solunda.
1/3'ü orta hattın sağında yer alır. Kalbin, erişkin bir erkekteki uzunluğu 12
cm genişliği 9 cm kalınlığı (ön-arka çapı) 6 cm, ağırlığı
300 gr kadardır. Erişkin bir kadında, boyutlar yarımşar cm kadar daha küçük,
ağırlık ise 250 gr.dır.
a. KALBİN DIŞ GÖRÜNÜŞÜ VE OLUŞUMLARI:
Koni şeklindeki kalbin tepesine apex, tabanına basis denir.
Apex serbest olduğu halde, basis'e kalbe girip çıkan büyük damarlar tutunur.
Öne, sola ve aşağıya bakan kalp t epesi, 5-6. kaburgalar arası ve orta hattın 9
cm solunda yer alır. Kalbin sistolü (Kasılması) esnasında bu noktada kalp tepe
vurumu (İctus cordis) gözlenir ve hissedilir.
Kalbin iki yüzü ve iki kenarı ayırt edilir. Konveks olan ön
yüze sternokostal yüz, diafragma üzerine oturan düz alt yüze de diafragmatik
yüz denir. Her iki yüzde de uzunlamasına seyreden, içinde koroner damarların
dallarının uzandığı interventriküler oluklar (Sulcus interventricularis)
bulunur. Ön ve alt yüzlerin birleştiği alt kenar keskin bir kenar (Margo acute)
şeklinde olduğu halde, ön ve alt yüzlerin solda birleştikleri ve sol
ventrikülün oluşturduğu sol kenar künttür.
Sternokostal yüzün üst sağ tarafında sağ kulakçık (Auricula
dextra), sol tarafında sol kulakçık (Auricula sinistra), ikisi arasında aorta
ve truncus pulmonalis görülür.
b.KALP BOŞLUKLARI ve KANIN HAREKETİNİN YÖNLENDİRİLMESİ:
İçi boşluklu bir organ olan insan kalbi, bazı bölmelerle
dört odacığa bölünmüştür. Üst iki odacığın her biri atrium. alt iki odacığın
her biri ventrikülüs olarak adlandırılır. Sağ atrium ve sağ ventrikül bir delik
aracılığı ile bağlantılı olup ikisine birden sağ kalp, sol atrium ve sol
ventrikül de yine bir delik aracılığı ile bağlantılı olup ikisine birden sol
kalp denir. Sağ ve sol kalpler arasında direkt bağlantı yoktur. Sağ-sol
kalplerin atriumları arasında interatrial.ventrikülleri arasında
interventriküler bölme ler yer alır. Bir taraf kalp boşlukları arasında
bağlantıyı sağlayan kapakçıklara sahip deliklere atrio-ventriküler delik
(Ostium atrioventriculare) denir. Sağ atrio-ventriküler delikte triküspid
kapak, sol atrio ventriküler delikte mitral kapak bulunur.
SAG KALP: Oksijenden fakir kanın-venöz kanın-toplandığı ve
akciğerlere pompalandığı kalp bölümü olup sağ atrium ve sağ ventrikül olarak
iki boşluğu vardır.
.Sağ atrium: Akciğerler hariç tüm vücut kanının toplandığı
kalp boşluğudur.Kan.sağ atrium'a vena cava superior (VCS) ve v.cava inferior
(VCI) ile gelir. Sağ atrium'daki kan ise sağ atriouentriküler delik aracılığı
ile sağ ventriküle geçer.
.Sağ ventrikül : Venöz kan taşıyan ikinci boşluk
olup.kendisine gelen kanı pulmoner delik (Ostium trunci pulmonalis) aracılığı
ile truncus pulmonalis -» a.pulmonalis yolu üzerinden akciğerlere pompalar. Pulmoner
delikte yarımay şeklinde üç kapakçık bulunur.Bu kapakçıklar truncus
pulmonalis'e atılan kanın sağ ventriküle dönüşünü önler.
SOL KALP . Oksijenden zengin kanın-oksijenize kan-toplandığı
ve tüm vücuda pompalandığı kalp bölümü olup sol atrium ve sol ventrikül olarak
iki boşluğu vardır.
a.Sol atrium: Pulmoner venler yolu ile akciğerlerden
oksijenize kanı alan kalp boşluğudur.Sol atriumdaki kan.sol atrioventriküler
delik aracılığı ile sol ventriküle geçer.Bu deliği kapatan mitral kapak, sol
ventrikülün kasılması esnasında kanın sol atriuma tekrar geçişini önler.
b.Sol ventrikül: En güçlü muskuler duvara sahip olan sol
ventrikül, kendine gelen kanı anaatardamar (AORTA) yolu ile tüm vücuda
pompalar.Truncus pulmonalis'te olduğu gibi aorta'nın başlangıcında da üçlü
kapakçık (Valva aortae) yer alır. Valva aortae, aorta'ya atılan kanın tekrar
sol ventriküle dönüşünü önler.
Kalp içindeki kanın hareketi ve anadamarlara (Aorta ve
truncus pulmonalis) atılan kanın geri dönüşünün engellenmesi, kapakçıklarla sağlanır.
Gerek atrioventriküler deliklerdeki kapaklar, gerekse aorta ve truncus
pulmonalis başlangıçlarındaki semilunar kapakçıklar tek yönde geçişe olanak
verirler. Valva tricuspitalis ve valva mitralis atrium'dan ventriküle, aorta ve
truncus pulmonalis başlangıçlarındaki kapak sistemleri ventrikülden aorta'ya
(veya truncus pulmonalis'e) geçişe müsade ederler.
C. KALBE GİRİP ÇIKAN BÜYÜK DAMARLAR
Damarlar içindeki kanın hareketini sağlayan kalbin her
boşluğuna ait özel damarlar mevcuttur. Kalpten çıkan ve kalpteki kanı
periferiye (Vücut bölümleri ve akciğerlere) ileten damarlara arteria {Arter,
atardamar) denir. Arterler, kalbin ventriküllerinden çıkarlar. Sağ ventrikülden
çıkan atardamar truncus pulmonalis a.pulmonalis olup akciğerlere venöz kan
iletir. Sol ventrikül'den çıkan atardamar AORTA olup tüm vücuda oksijenize kan
taşır.
Periferide bulunan kanı kalbe ileten damarlara vena
(Ven.toplardamar) denir.Toplardamarlar.kalbin atriuınlarına girerler.Sağ
atriuma giren v.cava superior ve v.cava inferior vücudun tüm venöz kanını
toplarlar.Sol atrium.ak- ciğerlerde oksijenize olan kanı toplar.Oksijenize
kanı.akciğerlerden sol atriurn'a taşıyan 4 adet damar venae pulmonales
(Pulmoner venler) olarak adlandırılır.
Aorta ile başlayıp, v.cava superior et inferior'un sağ
atriuma girişi ile sonlanan dolaşım büyük dolaşım (Circulatio major), truncus
pulmonalis’le başlayıp w.pulmonales lerin sol atriuma girişi ile sonlanan
dolaşım, küçük dolaşım (Circulatio minor) olarak adlandırılır. Küçük dolaşım,
oksijenize kan elde edilmesi, büyük dolaşım oksijenize kanın kullanılıp
toplanması amacına yönelik çalışır.
KALBİN YAPISI
Kalp, epicardium, myocardium ve endocardium olmak üzere üç
katmanlı bir duvar yapısına sahiptir. Bu katmanlar içinde, duvarın esas
kitlesini oluşturan ve kalbin çalışma düzeni yönünden en aktif olan myocardium
(Miyokard)'dur.
A. Epikard (Epicardium): Dış tabaka olup, kalbi saran seröz
torbanın (Pericardium serosum) visseral yaprağından (Lamina visceralis)
ibarettir. Lamina visceralis, lamina parietalis ile uzanır. Yassı epitel
hücrelerinden oluşan seröz perikard yaprakları, seröz bir sıvı salgılarlar.
Potansiyel bir boşluk olan cavitas pericardialis'te biriken bu sıvı, kalbin
çalışması esnasında visseral ve parietal yaprakların birbirleri ile olan
sürtünmelerini azaltır/yok eder.
B. Miyokard
(Myocardium): Orta tabaka olup özel kalp kasından yapılıdır. Kalbin
fibröz iskeletine tutunan miyokard lifleri, bir taraf kalp boşluğunu
dolandıktan sonra tekrar fibröz iskelete tutunarak sonlanır. İstem dışı çalışan
kalp kası spontan-ritmik kasılma ve impuls üretme-iletme yeteneklerine
sahiptir.
C. Endokard
(Endocardium):İç tabaka olup, kalp boşluklarının içi ile tüm kalp
kapakçıklarını sarar. Endokard, ince , yassı epitel hücrelerinden oluşan bir
tabaka olup, kan damarlarının aynı katmanı ile uzanır.
e. KALBİ BESLEYEN DAMARLAR
Kalp kası, beyin hariç diğer herhangi bir organdan daha
fazla oksjene gereksinme gösterir. Kalp kası, kalp içinde bulunan kandan
direkt olarak yararlanamaz; ancak özel damarları aracılığı ile bundan
yararlanabilir. Kalbi besleyen damarlar da büyük dolaşımın başlangıç yeri olan
aorta'dan çıkarlar. Koroner arterler (Aa.coronariae) olarak adlandırılan bu
atardamarlarla kalp duvarına gelen kan, kalbin kendine özgü toplardamarları (Venae
cordis) yolu ile kalbin sağ atrium'una döner. Kalbin pompaladığı tüm kanın
%5-10'u (Günde 380 litre. 100 galon) kalp duvarının beslenmesi için kullanılır.
a. Koroner arterler (Aa.coronariae) : Sağ ve sol olmak üzere
iki koroner arter mevcuttur. Koroner arterler, semilunar kapakçıkların üst
tarafında olarak aorta'nın başlangıcından çıkarlar. Sağ koroner arter aortadan
çıktıktan sonra önce sağ atrium ve ventrikül arasındaki olukta (Sulcus corona-
rius), daha sonra kalbin alt yüzünde interventriküler olukta ilerler. Sol
koroner arter, aorta'dan çıktıktan sonra, önce truncus pulmonalis ile sol
auricula arasında ilerler .daha sonra interventriküler ve sirkumfleks dalına
ayrılır. Sağ ve sol koroner arterler arasında, kalp yüzeyinde ve miyokard
içinde gerçekleşen anastomozlar mevcuttur.
b. Kalp venleri
(Venae cordis) : Koroner arterlerle kalp duvarına gelen kanın 2/3'i koroner
arterlere eşlik eden venlerle sinüs coronarius…….>sağ atrium'a akar. 1/3'lük
bölümü ise Galenos ve Thebesius (Vv.cordis anterioıes et minimae) venleri ile
geri döner.
f.KALBİN İMPULS ÜRETEN-İLETEN SİSTEMİ ve SİNİRSEL KONTROLÜ:
İskelet kaslarının, MSS'den elektrokimyasal uyarılar
almaksızın kasılamamalarına karşın, kalp kası sahip olduğu özel uyan üretme ve
iletme sistemi (Systema conducens cordis) sayesinde MSS’ne bağımlı olmadan
spontan (kendiliğinden) olarak ritmik uyanlar ve bunlara bağlı olarak kasılma
(Sistol) yaratabilir.
Kalpte, impuls üreten iki düğüm ile bunların uyartılarını
taşıyan özel ileti demetleri vardır. Kalbin uyartı üretiminde hakim olan,
sinoatrial düğüm (SA düğüm,Keith-Flack düğümü)'dür. Bu düğüm, sağ atrium'un üst
duvarında v.cava superior'un giriş deliğine yakın olarak yer alır. SA düğüm
dakikada 70-80 uyartı üreterek kalbin çalışmasını sağlar. SA düğümden çıkan
uyartılar, internodal yollarla ikinci düğüm olan atrio-ventriküler düğüme,
oradan da atrio- ventriküler demet (His demeti) ve Purkinje lifleri yolu ile
ventrikül miyokardına ulaşır.
Kalp sahip olduğu uyartı üreten-ileten sistemi dışında,
kendisine ulaşan otonom sinirler ve bazı hormonların da etkisi altındadır.
Kalbe ulaşan sempatik sinirler SA düğümün impuls üretme ritmini artırdığı gibi
koroner damarlarda genişleme, parasempatik sinirler ise aksi etki yaparlar.
Sinırsel ve hormonal kontrol,kalbin vücudun ihtiyaçlarına göre çalışmasını
düzenler.
2.KAN DAMARLARI (Vasa sanguinae):
Kan damarları, kalpten pompalanan kanı perifere, periferdeki
kanı tekrar kalbe taşıyan kapalı bir boru sistemi (Systema vasculare) olup
arterler, arterioller, kapillerler, uenüller ve venalar'ı içerir. Kan
damarları, kapillerler hariç tunica adventitia, t.media ve t.intima olmak üzere
üç katmanlı bir duvar yapısına sahiptir. Bu tabakalardan en kalını t.media olup
düz kas liflerinden yapılıdır. İç tabaka yassı epitel-endotel hücrelerinden,
dış tabaka, duvarı besleyen küçük damarlar (Vasa vasorum),lenfatikler ve
sinirleri destekleyen bir bağ dokusundan yapılıdır.
Kalpten çıkan damarlar, arteria ( Atardamar. A.) olarak
adlandırılır. Arterler a.pulmonalis' hariç oksijenden zengin kan taşırlar.
Arterler, büyük çapl…..>orta……> küçük çaplı arterler……> arterioller
hiyerarşisi ile kapillerlere ulaşır.Kapillerler,hüc- relerarası sıvı ile kan
arasındaki değişimi gerçekleştiren ince duvarlı, çok ince damarlardır.
Kapillerlerin venöz ucundan ,en ince toplardamarlar olan venüller başlar.
Venalar (Toplardamarlar.V.) kapiller düzeyden aldıklan kanı
kalbe götüren damarlardır. Venalar, venüller, küçük-orta-büyük çaplı venler
şeklindeki hiyerarşik bir gidişle kalbe ulaşırlar. Toplardamarlar, atardamarlardan
daha ince duvarlı olup, bazı yerlerinde lümene bakan kapakçıklar (Valvula
venosa) a sahiptir.Valvula venosa’lar tek yönlü kan akışına olanak verirler.
ATARDAMARLAR (Arteriae)
Kalp ventriküllerindeki kanı. vücut organ ve dokularına
taşıyan damarlar, atardamar (Arteria, A.) olarak adlandırılır .Arterler prensip
olarak oksijenize kan taşıyan damarlardır. Truncus pulmonalis (….>
A.pulmonalis),sağ ventrikülden çıkan büyük bir damar olmasına karşın genel
prensibin aksine venöz kan (Deoksigene kan) taşır. Vücudun esas arteriyel
kütüğü AORTA olup, sol ventrikülden çıkar.
AORTA
Sol ventriküldeki oksijenize kanı tüm vücuda dağıtacak olan
"arter magistralleri'nin ana kaynağı olan aortanın farklı embriyonal
kaynaklardan oluşan üç bölümü vardır.
. Aorta ascendens (Yükselen aorta) :Aorta’nın sol ventrikülün üst bölümünden çıkan ilk
bölümü olup 5-6 cm uzunluktadır. Koroner arterler bu bölümden çıkar.
. Arcus aortae (Aorta kavsi) : Aorta ascendens'in devamı
olup kavisli bir bölümdür. Arcus aortae'den çıkan arterler baş-boyun ve
üsttarafı kanlandırır.
Arcus aortae'den sağdan sola doğru şu dallar çıkar :
1. Truncus brachiocephalicus (TB)
A.subclaufa dextra (SD)
A.carotis communis dextra (CCD)
2. A.carotis communis sinistra (CCS)
3. A.subclavia sinistra
(SS)
. Aorta descendens (İnen aorta) : Arcus aortae, T 4
hizasında aorta descendens ile devam eder. Aorta descendens'in, geçtiği gövde
bölümlerine göre. pars thoracica (Aorta thoracica) ve pars abdominalis (Aorta
abdominalis) olmak üzere iki alt bölümü vardır. Aorta abdominalis'in ikiye
ayrılması ile oluşan arterler pelvis ve alttarafın kanlanmasını sağlarlar.
1 BAŞ ve BOYUNUN ARTERYEL KANLANMASI :
Baş ve boyunun kanlanması karotis magistrali ile sağlanır.
Karotis magistrali'nin başlangıcı a.carotis communis olup, sağda truncus
brachiocephalicus, solda direkt olarak arcus aortae'den çıkar. Boyunda-vagina
karotica içinde- hiç bir dal vermeden ilerleyen a.carotis communis tiroid
kıkırdağının üst kenar hizasında ( C 4 düzeyi) a.carotis externa ve a.carotis
interna olarak iki uç dalına ayrılır. Bu ayrılma yerinde,sinus câroticus olarak
adlandırılan bir genişleme ortaya çıkar.
A.carotis externa (Dış karotis arteri) :
Dış karotis arteri, boyun ile başın kafatası dışında kalan
yapılarını kanlandıran 9 dal verir. Bu dallar, ön, orta, arka grup dallar
olarak üç grupta ele alınır.
ÖN GRUP DALLAR:
1. A.thyroidea
superior (Üst tiro id arteri) :Tiroid bezi ile komşu kaslara ve gırtlağa
gider.
2. A.lingualis (Dil arteri): Ağız tabanı, dil, komşu kaslar
ve tükrük bezlerine gider.
3. A.facialis (Yüz arteri):Gözlerin altında kalan yüz
bölümü, yumuşak damak, tonsiller ve submandibuler beze gider.
• Truncus linguofacialis Bazen a.lingualis ve a. facialis
ortak bir kütük halinde çıkabilir.
ARKA GRUP DALLARI:
1 . A.occipitalis (Oksipital arter):Ense bölgesi deri ve
kaslarına gider.
2. A.auricularis posterior (Kulak arkası arteri): Kulak
arkasındaki deri ve kaslar ile bir kısım scalp'ın kanlanmasına katılır.
3. A.stemocleidomastoidea (Sternokloid arter):.Aynı addaki
kasa gider.
ORTA GRUP DALLARI:
1. A.pharyngea ascendens (Yutakyanı arteri): Dış karotis
arterinin en küçük dalı olup.aıterin başlangış bölümünden çıkar.
2. A.temporalis superficialis (Şakak yüzeyel arteri): Dış
karotis arterinin iki uç dalından ince olanıdır. Şakak bölgesi, parotis bezi,
alın ve dış kulağa gider.
3. A.maxillaris
(Maksiller arter): Dış karotis arterinin kalın olan uç dalı olup.alt ve
üst çene, damak, burun, çiğneme kasları ve dura mater'e (A.meningea media dalı)
gider.
• A.carotis interna
(İç karotis arteri) :
Dördüncü boyun omuru (C 4) hizasında a.carotis communis'ten
ayrılan iç karotis arteri, boyunda hiçbir dal vermeden canalis caroticus tan
geçerek kafa boşluğuna girer. Kafa boşluğunda birçok küçük dallar yanında
a.cerebri media ve a.cerebri anterior uç dallarını verir. A.cerebri anterior ve
media. a.subclavia'ların dalları olan a.vertebralis'lerden oluşan
a.basilaris'in iki dalı [A.cerebri posterior dext.et sinistra) ile birleşerek,
beyin kanlanmasında büyük öneme sahip olan Willis poligonu (Circulus arteriosus
cerebri)'mı oluştururlar. A.cerebri anterior.parietal ve frontal lobların içyan
yüzünün. a.cerebri media ise sulcus lateralis içinde ilerliyerek beyinin dış
yüzünün büyük bir bölümü ile bazal ganglionlar, talamus ve kapsula interna’nın
kanlanmasını sağlar.
2 ÜSTTARAFIN ARTERYEL KANLANMASI
Üsttarafın kanlanması."subclavia magistral i ile
sağlanır. Magistiralin başlangıcı a.subclavia olup, sağda truncus
brachiocephalicus, solda arcus aortae' den çıkar. Herbir a.subclavia yukarıya,
arkaya ve dışyana doğru bir gidişle cupula pleura'nın üzerinden clavicula’nın
ortası hizasına kadar ilerler. A.subclavia,clavicula nın dışkenarından sonra
a.axillaris ile uzanır.
.A. subclavia : Sağda truncus brachiocephalicus, solda arcus
aortae'den çıkan a.subclavia'nın aşağıdaki dalları vardır.
1. A. vertebralis (Vertebral arter): A.subclavia'dan çıkarak
yukarıya doğru uzanan ilk dal olup, C 6’dan başlamak üzere boyun omurlarının
transvers çıkıntılarının delikleri içinden ilerler. For. magnum'dan kafa
boşluğuna giren a.vertebralis beyin kanlanmasına katılır.
2. A.thoracica interna (Internal torasik veya internal
mammari arter): A.vertebralis hizasında olarak arterin alt bölümünden çıkan
internal torasik arter, göğüs ön duvarında (Kıkırdak kaburgaların arkasında
olarak) aşağıya doğru uzanır. A.epigastrica superior dalı ile a.iliaca
externa'darv ayrılan a.epigastrica inferior'un anastomozu vardır.
3. Truncus thyrocervicalis (TTC): Bu kısa kütükten çıkan a.
thyroidea inferior, tiroid bezinin kanlanmasına katılır. Variasyonel olarak
a.subscapularis ve a.cervicalis superficialis ayrı ayrı veya tek kütük halinde
TTC'den çıkar.
4. Truncus costocervicalis (TCC): A.subclavia'nın arka
yüzünden çıkan bu kütüğün a.cervicalis profunda ve a.intercostalis suprema
olarak iki dalı vardır.
5. A.suprascapularis ve a.transversa colli (cervicaiis) ayrı
ayrı veya ortak kütük halinde a.subelavia'dan çıkabilirler.
. A.axillaris : A.axillaris, sujbclavia magistrali’nin 1
.kaburganın (veya clavicula'nın) dışyan kenarından sonraki devamıdır. Fossa
axillaris'te yer alan arter. m.teres major (Önde m.pectöralis major) ’un
alt-dış kenarı hizasında a.brachialis olarak devam eder. A.axillaris'in aşağıdaki dalları vardır.
1. A.thoracica superior (suprema) :Küçük bir daldır.
2. A.thoracoacromialis (Torakoakromial arter):Kalınca bir
kütük olup komşu kasları kanlandırır.
3. A.thoracica lateralis (Eksternal mammari arter)
:M.pectoralis minor'un dış kenarı boyunca giden bu arter,komşu kaslar ve memeyi
kanlandırır.
4. A.subscapularis (Subscapuler arter) : A.axillaris'in en
kalın dalı olup, a.circumflexa scapulae ve a.thoracodorsalis dalları vardır.
5. A.circumflexa humeri anterior et posterior:Humerus'un
cerrahi, boynu etrafında dolanarak anastomoz yaparlar.
. A.brachialis (Kol atardamarı) : A.axillaris'in devamı
olup, kol’da sulcus bicipitalis medialis'in derinliğinde kol damar-sinir paketi
içinde seyreder. A.brachialis, klinikte tansiyon arteri olarak ün yapmıştır.
A.brachialis, dirsek ön bölgesinde, art.cubiti hizasının 1 cm aşağısında iki uç
dalma (A.radialis ve a.ulnaris) aynlır. A.brachialis, kolda a.profunda brachii,
a.collateralis ulnaris superior ve inferior dallarını verir.
a. A.radialis (Radial arter) : A.radialis, a.brachialis'in,
önkol’un dışyan bölümünde longitudinal olarak uzanan uç dalıdır. A.radialis,
el bilek eklemine ulaşmadan önce, ön kolun 1/3 alt bölümünde çok yüzeyel
seyreder; bu nedenle nabızı kolayca alınabilir.
A.radialis, I.ve II. metakarpların bazisleri
arasından(Birinci parmaklar arası aralıktan) avuç içine girer.
b. A.ulnaris (Ulnar arter): A.radialis'ten daha kalın bir uç
dal olup, ön kolun içyan bölümünde longitudinal olarak uzanır.
A.ulnaris.canalis carpi'den geçerek avuç içine girer.
A.radialis ve a.ulnaris arasında, avuç içinde iki arter
çemberi (Arcus palmaris superficialis et profundus) oluşur. Bu kemerlerden
metakarpal ve digital arterler çıkar.
3.GÖĞÜSÜN ARTERYEL KANLANMASI :
Arcus aortae. T 4 hizasında aorta descendens olarak uzanır.
Aorta descendens'in pars thoracica (Aorta thoracica) ve pars abdominalis (Aorta
abdominalis) olarak iki bölümü vardır. Göğüsün arteryel kanlanması, başta aorta
thoracica olmak üzere a.subclavia ve a.axillaris'ten çıkan bazı dallar
(A.thoracica interna,a.thoracica lateralis vb.) ile sağlanır.
• Aorta thoracica (Torasik aorta) : Aorta thoracica, aorta
descendens'in ilk bölümü olup, göğüs boşluğunda arka mediastinum1da omurganın
sol tarafında longitudinal olarak uzanır.
Aorta thoracica'nın uisseral ve parietal olarak iki grup
dalı vardır:
a. Visseral dallar : Göğüs boşluğundaki iç organları
kanlandırırlar.
1. Rr.bronchiales (Bronşial arterler): Akciğerleri
kanlandırırlar.
2. Rr.oesophageales (Ozofageal arterler). özofagus'a giden
bu arterlerin a.gastrica sinistra ile anastomozları vardır.
3. Rr.mediastinales (Mediastinal dallar): Mediastinum
posterius'taki lenf bezleri ve gevşek areolar dokuyu kanlandırır.
4. Rr.pericardiaci (Perikardial dallar) : Perikaıda
giderler.
b. Parietal dallar : Göğüs duvarının beslenmesine katılan
dallardır.
1. Aa.intercostales posteriores (III-XI) Interkostal
arterler : Dokuz çift arter olup, interkostal aralıklarda seyrederler.
2. Aa.phrenicae superiores: Diafragmanın kanlanmasına
katılırlar.
3. A.subcostalis (Subkostal arter) : Onikinci kaburganın
altında ona paralel olarak uzanır.
4.KARIN ORGANLARI ve KARIN DUVARININ ARTERYEL KANLANMASI:
Karın organları ve karın duvarının büyük bir bölümünün
arteryel kanlanması, aorta descendens'in ikinci bölümü olan aorta
abdominalis'ten çıkan arterlerle sağlanır.
Aorta abdominalis, aorta descendens'in hiatus aorticus'tan
sonraki devamı olup L 4 hizasında a.iliaca communis dexter et sinister olarak
adlandırılan iki uç dala ayrılır. 2-3 cm çapında ve 15 cm uzunluğundadır.
Aorta abdominalis’in de aorta thoracica'da olduğu gibi
visseral ve parietal olarak iki grup dalı vardır.
a.Visseral dallar : Aorta abdominalis'ten üç tek, üç tane de
çift visseral dal çıkar. Tek visseral dallar aorta abdominalis’in önünden
çıktıkları halde, çift dallar dışyandan çıkarlar.
TEK VİSSERAL DALLAR :
1. Truncus coeliacus (Çöliak kütük): Hiatus aorticus'un
hemen altında olarak çıkan kısa (1-2 cm uzunlukta) ve kalırı bir kütüktür. Üç
dalı (.A.gastrica sinistra,a. lienalis ve a.hepatica communis) olduğundan
TRİPUS COELİACUS terimi kullanılır.
•A.gastrica sinistra. çöliak kütüğün en küçük dalı olup
midenin beslenmesine katılır.
•A.lienalis (splenica), çöliak kütüğün en kalın dalı olup
dalağa gider.
•A.hepatica communis, a.gastroduodenalis ve a.hepatica
propria olarak adlandırılan iki önemli dalı vardır. A.hepatica
propria.karaciğer'in esas nutritif (besleyici) arteridir. A.hepatica
propria'nın variasyonları önem taşır. (A.gastrica sinistra ve a.mesenterica
superior'dan ilave hepatik arterler çıkabilir).
2. A.mesenterica superior (Üst mezenterik arter): Çöliak kütüğün yaklaşık 1 cm aşağısında
olarak abdominal aorta'dan çıkar. A.mesenterica superior'dan, ince ve kalın
barsakları kanlandıran arterler (Aa.jejunales,aa.ile- ales,a.colica
media,a.colica dextra ve a.ileocolica) çıkar. Kolon arterlerinin çıkışında
variasyonlar sıktır.
3. A.mesenterica inferior (Alt mezenterik arter): Abdominal
aorta'nın bifurkasyonunun variasyonel bir mesafe yukarısında olarak çıkan alt
mezenterik arterden, inen ve sigmoid kolon ile rektumu kanlandıran (A.colica
sinistra,aa.sigmoideae ve a.rectalis superior) çıkar.
ÇİFT VİSSERAL DALLAR : Üç çift visseral dal, aorta
abdominalis'in dışyan yüzlerinden çıkarlar.
1 . A.suprarenalis media: Böbreküstü bezine giden bu arter
fetüs'te a.renalis kalınlığındadır.
2. A.renalis (Renal arter): Aorta abdominalis'in en büyük
çift dalı olup L 1 -L 2 düzeyinden çıkar. A.renalis böbreği kanlandırır.
3. A.testicularis (Kadında a.ovarica): İnce,uzun bir arter
olup testise gider.
b. Parietal dallar :Karın duvarı yapılarına giden üç grup
parietal dal çıkar.
1. Aa.phrenicae inferioresDiafragmaya giderler.Bu arterlerden
böbreküstü bezlerine giden arterler (A.supraenalis superior) çıkar.
2. Aa.lumbales: Aorta abdominalis'in arka yüzünden çıkan 4
çift arterdir.
3. A.sacralis mediana: Aorta bifurkasyonuna yakın olarak
çıkan bu arterler sakrumun ön yüzünde ilerlerler.
Aorta abdominalis'in UÇ DALLARI:
Aorta abdominalis, L 4 ün önünde a.iliaca communis dextra ve
a.iliaca communis sinistra olarak iki uç dala ayrılır. Bu ayırım yeri
bifurcatio aorticae olarak adlandırıIır. A.iliaca communis'ler de daha sonra
iki dala (A.iliaca externa ve a.iliaca interna) ayrılır. A. iliaca interna
pelvis'in.a.iliaca externa ise alttarafın kanlanmasını sağlayacak arterleri
verirler.
5 PELVİS’İN ARTERYEL KANLANMASI
Pelvis'in arteryel kanlanması a.iliaca intema (Hipogastrik
arter) 'nın dalları ile sağlanır. Art.sacroiliaca hizasında, a.iliaca
communis'ten ayrılan a.iliaca interna'nın visseral ve parietal olarak iki grup
dalı vardır.
. VİSSERAL DALLAR :
1. Aa.vesicales: İdrar kesesine giderler.
2. A.rectalis media: Rektuma gider.
3. A.pudenda intema: Rectum,penis ve perine'ye giden dallar
verir.
4. A.uterina (Kadında): Uterus'a gider.
5. A.duc.deferentis (Erkekte): Duc.deferens'e gider.
. PARİETAL DALLAR: Pelvis duvarı yapılarına giden 5 parietal
dal vardır.
1. A.glutea superior: Gluteal kasların beslenmesine katılır.
2. A.obturatoria: Corona mortis anastomozuna katılır.
3. A.glutea inferior: Gluteal kasların beslenmesine katılır.
4. A.iliolumbalis: Fossa iliaca’ya ulaşan bu dal komşu
kasları besler.
5. A.sacıalis lateralis: Küçük bir dal olup, komşu kaslar
ile med. spinalis beslenmesine katılır.
6.A.İLİACA EKSTERNA MAGİSTRALİ ve ALTTARAFIN ARTERYEL
KANLANMASI
Articulatio sacroiliaca hizasında a.iliaca communis'ten
ayrılan a.iliaca externa. a.epigastrica inferior ve a.circumflexa ilium
profunda olarak adlandırılan iki küçük dalını verdikten sonra lig.inguinale
hizasında a.fcmoralis olarak devam eder. Alttarafın kanlanmasını sağlayan bu
damar sistemine İliaca ekstema magistrali denir.
Lig.inguinale'nin ortası hizasından başlayan a.fcmoralis 3
yüzeyel 2 derin dal verdikten sonra a.poplitea olarak uzanır.
. YÜZEYEL DALLAR:
1. A.epigastrica superficialis: Karın ön duvarına gider.
2. A.circumflexa ilium " superficialis: Lig. inguinale
boyunca uzanır.
3. A.pudenda externa: Dış denital organlara gider.
. DERİN DALLAR :
1. A.profunda femoris: Uyluk kasları ve femur'u besler.
2. A.descendens genicularis: Diz eklemi arter çemberine
katılır.
. A.poplitea : A.femoralis'in hiatus adductorius'tan sonraki
devamı olup fossa poplitea'da yer alır. İki uç dalı olan a.tibialis anterior ve
a.tibialis posterior bacak ve ayağın beslenmesini sağlar.
a. A.tibialis anterior: Tibia ve fibula arasından geçerek
bacağın ön bölgesine geçen arter.ayak sırtında a.dorsalis pedis olarak uzanır.
b. A.tibialis posterior: Bacağın arka kompartımanında yer
alan arter, başlangıç bölümünden a.fibularis (peronea)'i verir. A.tibial'ıs
posterior, ayak tabanında yer alan iki uç dala (A.plantaris lateralis et
medialis) ayrılır. Bu arterler, a.dorsalis pedis'in ayak tabanına geçen dalı
(A.metatarsea perforans) ile beraber arcus plantaris'i oluştururlar. Arcus
plantaris'ten Aa.metatarseae plantares…….> Aa.digitales plantares ler çıkar.
TOPLARDAMARLAR (Venae)
GİRİŞ :
Vücudumuzun değişik bölüm ve organ kapillerlerinden
aldıkları kanı kalbe taşıyan damarlara toplardamar (L.vena, Gr.phlebos) denir.
Kan dolaşımının hem pulmoner, hem de sistemik bölümlerinde toplardamarlar
vardır. Prensip olarak, besinle yüklü ve oksijenden fakir (Deoxygene) kan
taşıyan vena’la,.kapillerler …..> venüller'den itibaren kademeli olarak
birleşip (Konvergens prensibi) küçük…..>orta…..>büyük çaplı venaların
oluşumunu sağlarlar .Vena'ların duvarları arterlere göre daha ince olmakla
beraber, arterlerde olduğu gibi üç katmanlı (T.intima. T.media. T.adventitia)
bir duvar yapısına sahiptir.
Venalar oluşum ve gidişleri itibariyle ikiye ayrılırlar.
Deri altında yüzeyel fasya içinde bulunan vena'lara v.superficialis (Yüzeyel
vena), derin fasyanın altında, çoğunluğu damar-sinir paketlerinde yer alan
vena'lara da v.profunda (Derin vena) denir. Derin venler arterlere eşilik
ettikleri halde, yüzeyel venlerin çoğu arterlere eşlik etmezler; yüzeyel
sinirlerle beraber bulunurlar. Derin venler, 1 artere 2 vena prensibi ile
seyrederler.
Vena'lar arasında yaygın anastomozlar (Bağlantılar) vardır.
İki farklı ven kütüğü (Örneğin, V.cava superior ve v.portae) dalları arasında
gerçekleşen ağızlaşma- bağlantılara sistemlerarası birleşme, bir sistemin
(örneğin v.cava sistemi) dalları arasında gerçekleşen ağızlaşmalara da
sistemiçi birleşme (Örneğin kava-kaval anastomozlar) denir.
Venöz sistem'deki hemodinamik özellikler arteryel sistemden
farklılıklar gösterir. Venöz kan akımının ortalama hızı, arteryel kana göre
daha azdır. Bu nedenle venlerde göllenen kan daha fazladır. Vücut kanının
yaklaşık 3 litrelik bölümü vena'larda. 1 Lt lik bölümü arterlerde yer
alır.(Geri kalan 1 Lt lik kan kapillerler sinuzoidler ve kalpte bulunur). 2mm
çapından daha büyük olan birçok vena, kan iletiminde yer çekimi gücüne karşı
koyan ve kanın geri dönüşünü engelleyen kapakçıklara (Valvula venosa) sahiptir.
Vücudumuzda v.cava superior, v.cava inferior. v.portae ve
vv.pulmonales olmak üzere 4 venöz toplak vardır. Bunlardan v.cava superior
baş-bo yun, göğüs ve üsttarafın. v.cava inferior, karın, pelvis ve alttarafın
venöz kanını toplar. V.portae sistemi, karın boşluğundaki sindirim organlarının
ven kanını top layarak indirekt şekilde v.cava inferior'a aktarır.
Vv.pulmonales'ler, oksijenize kanı akciğerlerden sol atrium'a
ulaştırırlar.(Adları vena olmasına karşın arteryel kan taşımaktadır.)
V.cava superior'un oluşumunu inceledikden sonra vücut
verilerini topografik bölümlere göre ayrı ayrı inceliyeceğiz.
V.CAVA SUPERIOR :
V.cava superior (Üst anatoplardamar), kalp hariç vücudun
diafragma üstünde kalan baş-boyun, göğüs ve üsttarafların ven kanını toplayıp
sağ atrium'a ulaştıran 6-8 cm uzunluğunda. 2,5 cm çapında büyük bir
toplardamardır. Kapakçık içermez.
V.cava superior. sağ-sol iki brakiosefalik ven
(V.brachiocephalica)'in birleşmesi ile oluşur. Sol brakiosefalik ven sağdan
daha uzundur.(sağ 2-3 cm ,sol 6 cm uzunluktadır).Herbir brakiosefalik ven de
temelde, baş-boyun ven kanını toplayan v.jugularis interna ile üsttaraf ven
kanını toplayan v.subclavia'nın birleşmesi sonucu meydana gelir. V.jugularis interna ile v.subclavia'nın
birleşme yerine angulus venosus (Pirogoff açısı) denir. Brakiosefalik venler
dışında, göğüs boşluğundan ven kanı toplayan v.azygos da v.cava superior'a
dökülür.
a. BAŞ - BOYUN VENLERİ:
Baş-boyun venleri, BOYUN VENLERİ. BAŞIN DIŞ VENLERİ ve BAŞIN
İÇ VENLERİ başlıklan altında incelenir.
BOYUN VENLERİ : Vücudun boyun bölümündeki venöz kan,
v.jugularis externa, v.jugularis interna ve v.vertebralis'lerle toplanır.
1. V.JUGULARİS EXTERNA: Boyun yüzeyel venlerinin temel kollektörü
olup v.retromandibularis ve v.auricularis posterior'un birleşmesi ile oluşur.
Sternokleidomastoid kasın dış yüzünü çaprazlıyarak aşağıya yönelen ven.Pirogoff
açısına veya v.jugularis internaya dökülür.V.jugularis posterior, v.jugularis
anterior, v.transversa colli ve v.suprascapu/aris .v.jugularis extema'ya
dökülür.
2. V.JUGULARİS İNTERNA: Kafa içi ve dışı ile boynun ven
kanını drene eden ana kollektördür. Juguler delik hizasından başlıyan ven,
vagina karotica içinde (Boyun damar-sinir paketinde) seyreder. 15 cm
uzunluğunda. 1,5-2 cm çapındadır. V.jugularis interna aşağıda, clavicula'nın
sternal ucunun 2cm kadar dışyanı hizasında v.subclavia ile birleşerek
brakiosefalik venin oluşumuna katılır. Yutak venleri, yüz veni, dil veni,
tiroid bezinin üst ve orta venleri ile duramater ven sinüsleri v.jugularis
intema'ya direne olur.
BAŞIN DIŞ VENLERİ: Başın dış venleri, yüz ve saçlı derinin
venleri ile kafatası venleri olmak üzere iki alt gruba ayrılır.
1.YÜZ ve SAÇLI DERİNİN VENLERİ: Yüz ve saçlı derinin venöz
kanı v.facialis v.retromandibularis, v.occipitalis ve v.auricularis posteriorda
toplanır. Bu venler sonunda, direkt veya indirekt olarak v.jugularis intema’ya
direne olurlar. V.facialis (Yüz veni)'in başlangıç bölümünde başın iç
venlerinden olan v.ophtalmica ile olan anastomozu klinik öneme sahiptir.
2.KAFATASI VENLERİ: Kafatası kemikleri içinde iki grup ven
sistemi vardır. Bunlardan diploik veriler (Vv.diploicae), kafatası kemiklerinin
süngerimsi dokusu (Diploe) içinde bulunurlar. İki yaşından itibaren oluşmaya
başlayan diploik venlerin kafa içi duramater ven sinüsleri ile saçlı deri
venleri arasında anastomozları vardır.
İkinci grup, emıssar venler (Vv.emissariae) olup kafatası
kemiklerindeki deliklerden geçerler. Diploik venlerle de bağlantılara sahip
olan bu venler.duramater ven sinüsleri ile saçlı deri venleri arasında köprü
ödevi görür.
.BAŞIN İÇ VENLERİ : Bu başlık altında, duramater ven
sinüsleri (Sinus durae matris) ile beyin venleri (Vv,cerebri) incelenir.
1. DURA MATER VEN SİNÜSLERİ: Beyni saran zarların en kalını
olan dura mater'in iki yaprağı arasında, bazı yerlerde oluşan bu venöz kanallar
kapakçık içermemek ve duvarlarında düz kas bulunmamak gibi özellikleri ile
diğer venlerden ayrılırlar. Duramater ven sinüslerinin belli başlıları şunlardır:
Sinus sagittalis superior et inferior, sinus rectus, sinus transuersus, sinus
sigmoideus, sinus occipitalis, sinus cavernosus.Bunlardan sinus sagittalis
superior, sinus transversus, sinus rectus ve sinus occipitalis, protuberantia
occipitalis interna hizasında confluens sinuum (Herophil toplağı) olarak
adlandırılan bir genişlemede birleşirler.
Duramater ven sinüslerinin topladığı kan. Herophil
toplağı…..>sinus transuersus…….> sinus sigmoideus hiyerarşisi ile
v.jugularis intema'ya direne olur.
2. BEYİN VENLERİ: Beyin kitlesinin ven kanını direne eden bu
venler, oldukça ince duvarlı olup kapakçık içermezler. Beyin venleri yüzeyel,
derin ve oftalmik venler olarak üç grup oluştururlar. Beyin venleri. sonunda
duramater ven sinüslerine açılırlar.
b ÜSTTARAF VENLERİ :
Ekstremite venleri, derin ve yüzeyel (V.profunda ve
v.superficialis) olmak üzere iki konumda seyrederler. Yüzeyel venler, derialtı
dokusunda yüzeyel sinirlerle beraber bulunduktan halde, derin venler fasya
altında kaslar arasında atardamarlarla beraber damar-sinir paketleri halinde
yer alırlar. Derin ve yüzeyel venler en sonunda anatoplardamarlann oluşumuna
katılan büyük venlere ulaşırlar. Üsttaraf ven kanının iki toplağı v.subclavia ve v.axillaris'tir. Bunlar
inceledikden sonra üsttarafın yüzeyel ve derin venlerini periferden merkeze
doğru sıra ile ele alacağız.
. V.SUBCLAVİA: V.subclavia, v.axillaris'in devamı olan tek
vendir. A.subclavia'ya eşlik ederek giden v.subclavia, arterin ön-altında yer
alır. Birinci kaburganın dış kenarından sternoklavikuler eklemin 2cm dışyanına
kadar uzanır. Burada v.jugularis interna ile birleşerek brakiosefalik venin
oluşumuna katılır.
. V.AXILLARİS: Fossa axillaris'te yer alan ven olup, birinci
kostanın dış kenarı ile m.teres major'un alt kenarı arasında uzanır.
A.axillaris'in dallarına benzer şekilde aynı addaki venleri direne eder
(V.cephalica ve v.thoraco- epigastrica burada bir istisna teşkil eder.)
1. ÜSTTARAFIN YÜZEYEL VENLERİ :
Üsttarafın yüzeyel venleri başlangıçta el sırtı ve avuç içi
derialtı tabakasında birer toplardamar ağı (Rete venosum dorsale manus et
arcus venosus palmaris superficialis ) şekillendirirler. Önkol'un yüzeyel
venleri özellikle el sırtı toplardamar ağı (Rete venosum dorsale manus) 'nın iç
ve dış yanından başlıyarak seyrederler.
. V.cephalica: El sırtı toplardamar ağının dış tarafından
başlayan bu ven, önkol ve kolun dış tarafında ilerliyerek sonunda u.axillaris'e
dökülür.
. V.basilica :EI sırtı toplardamar ağının iç tarafından
başlıyan bu ven önkol ve kolun iç tarafında (Ulnar van) ilerliyerek kolda
v.brachialis'e dökülür.
. V.mediana antebrachii (V.intermedia antebrachii): El sırtı
ve avuçiçi yüzeyel toplardamar ağından gelen dallarca oluşturulan bu ven
önkolun ön bölgesinin ortasında ilerler. Damar, dirsek ön bölgesinde v.mediana
cephalica ve v.mediana basilica dalları ile v.cephalica et basilica'ya
bağlanır. Böylece bu bölgede bir "ven M'si oluşur. V.mediana antebrachii
bazen bulunmaz. Bu durumda v.cephalica ve v.basilica arasında bağlantı sağlayan
v.mediana cubiti "ven N"si oluşumunu sağlar.
2.ÜSTTARAFIN DERİN VENLERİ: Üsttarafın derin venleri, önce
avuç içindeki derin toplardamar ağını (Arcus venosus palmaris profundus)
şekillendirir. Bu ağın içyan, dışyan ve orta bölümünden başlıyan ikişer
ven.a.radialis.a.interossea ve a.ulnaris'e eşlik ederek seyrederler. Bu venler
kolda iki v.brachialis'i oluştururlar. V.brachialisler v.axillaris'e
bağlanırlar.
c. GÖĞÜS VENLERİ
Göğüs boşluğundaki birçok organın ven kanı v.azygos ve
v.hemiazygos venlerine direne olur. Bu venler göğüsün kendine özgü venleri
olarak bilinirler. Göğüsün kendine özgü venleri dışında göğüs duvarında yer
alıp (V.thoracica lateralis, v.thoracica interna. v.tboracoepigastrica)
v.subclavia ve v.axillaris'e dökülen venler de vardır.
1. V.azygos : V.azygos, göğüs boşluğunun sağ arka bölümünde
(Mediastinum posterius'ta yer alan, longitudinal yöneltili tek bir vendir. Sağ
taraf interkostal,özofageal ve bronşial verilen toplayan v.azygos,v.cava
superior'a açılır.
2. V.hemiazygos ve v.hemiazygos accessorial : Göğüs
boşluğunda, sol taraf mediastinum posterius'ta yer alan longitudinal seyirli
iki vendir. V.azygos'a benzer şekilde sol taraf interkostal, özofageal,
bronşial venleri direne eden bu venler sonunda v.azygos'a dökülürler. Özofagus
yenlerinin bir kısmının portal sistem yenlerinden v.gastrica sinistra'ya
dökülmesi sistemlerarası birleşme yönünden v.azygos sisteminin önemini
arttırır.
d KARIN,PELVİS ve ALTTARAF VEN KANININ TOPLANMASI
V.CAVA INFERIOR SİSTEMİ :
V.cava inferior (Alt anatoplardamar), karın boşluğunda,
aorta abdominalis'in sağ tarafında yer alan vücudun en geniş çaplı
venidir.(Uzunluğu 20 cm başlangıç çapı 3 cm sonlanış çapı 4 cm 'dir.)
V.cava inferior (VCİ) L 4 - L 5 hizasında, pelvis ve
alttaraf ven kanını tqplayan sağ sol iki v.iliaca communis'in birleşmesi ile oluşur. Prensip
olarak aorta abdominalis'in çift dallarına eşlik eden venleri direkt olarak
direne eder. Karın boşluğundaki tek organların ven kanını ise v.portae hepatis
…….>Vv.hepaticae'ler yolu ile indirekt olarak toplar.
V.cava inferior’un karın boşluğunda direne ettiği toplar
damarlar visseral ve parietal dallar olmak üzere iki grupta ele alınır.
•Visseral dallar
1. Vv.testiculares (Kadında w.ovaricae): Sağda direkt olarak
VCI 'a açıldıkları halde, solda v.renalis yolu ile indirekt olarak direne
olurlar.
2. Vv.renales: Böbreklerin kanını toplarlar. Sol v.renalis
daha uzundur.
3. Vv.suprarenales: Böbreküstü bezlerinin kanını VCI 'a
taşırlar.
4. Vv.hepaticae :V.portae ve a.hepatica propria ile
karaciğere gelen kanı VCI 'a akıtırlar.
• Parietal dallar
1 Vv.phrenicae inferiores: Aynı addaki arterlere eşlik
ederek giderler.
2. Vv.lumbales: Aynı addaki 4 çift artere eşlik ederler.
e. V.PORTAE HEPATİS (Portal ven)
V.portae hepatis, karın içindeki tek olan organların ven
kanını direne eden toplardamarların katılımı ile oluşur. Bu tek organlar dalak
(Lien) hariç sindirim sistemi ile ilgilidirler. V.portae, sindirim kanalından
aldığı besinle yüklü kanı karaciğer'e taşır.
V.portae hepatis'in ayn bir sistem olarak değerlendirilmesinin
nedeni, venöz kan topladığı alanlardan kapiller düzeyde başlayıp, girdiği
karaciğerde tekrar kapiller (Sinuzoidal) düzeyde bitmesidir. Karaciğer
sinuzoidleri düzeyinden sonra oluşan v.centralis'ler hiyerarjik bir gidişle
daha büyük venlerin……> Vv.hepaticae 'lerin oluşumuna neden olurlar.
Vv.hepaticae’ler VCİ a direne olurlar.
Esas olarak. v.mesenterica superior ile v.splenica'mn
birleşmesi ile oluşan v.portae hepatis aşağıdaki venleri direne eder.
a.V.mesenterica superior: İnce barsaklar ile kalın
barsakların proksimal bölümü (Caecum,eolon ascendens.colon transversum)'nün ven
kanını toplar,
b. V.splenica (lienalis): Dalak,pancreas ve midenin bir
kısım ven kanını toplar.
c. V.mesenterica inferior: V.splenica'ya bağlanan bu ven,
kalın barsakların distal bölümü (Colon descendens,colon sigmoideum,rectum)'nün
venöz kanını toplar. Rectum çevresinde sistemlerarası anastomoza sahiptir.
d. V.gastrica dextra + sinistra ve vv paraumbilicales:
Bunlardan v.gastrica sinistra özofagus venleri. vv.paraumbilicales'ler v.epigastrica'larla anastomozlara sahiptir.
Bu bağlantılar sistemlerarası anastomozlara örnek teşkil ederler.
PELVİS ve ALTTARAF VENLERİ
V.cava inferior'un oluşumunu sağlayan sağ-sol v.iliaca communis lerin herbiri v.iliaca
interna et externa nın birleşmesi ile meydana gelir. V.iliaca intern, pelvis ve
dış genital organların ven kanının toplandığı bir toplardamardır. V.iliaca
externa ise alttaraf ven kanını toplar.
ALTTARAF VENLERİ : Alttaraf venleri de üsttarafta olduğu
gibi yüzeyel ve derin venler olmak üzere iki grupta ele alınırlar.
a. ALTTARAF YÜZEYEL VENLERİ: Ayaktaki dorsal metatarsal
venler birleşerek ayak sırtında rete venosum…….> arcus venosus dorsalis
pedis i oluştururlar. Arcus venosus dorsalis pedis'in iç ve dış uçlarından
alttarafın iki büyük yüzeyel veni başlar. Arcus'un içyan ucundan başlayan
v.saphena magna, vücudun en uzun veni olup, bacağın ve uyluğun içyanında
yukarıya doğru uzanarak inguinal ligamentin hemen aşağısında v.femoralis'e
dökülür. Arcus'un dışyan ucundan başlıyan
v.saphena parva ise malleolus lateralisin altından dolanarak bacak arka
bölgesine geçer; burada orta hatta yukarıya doğna seyrederek dizardı bölgesinde
v.popliteaya dökülür.
b.ALTTARAFIN DERİN
VENLERİ : Alttarafın damar-sinir paketlerindeki arterlere eşlik eden bu
venlerin yüzeyel venlerle de bağlantıları vardır. Ayak tan başlayan derin
venler w.tibiales …..> w.surales ……> v.poplitea…..> v.femoralis
sırasiyle v.iliaca extema'ya ulaşır. (Yüzeyel venlerin de derin venlerden
v.poplitea ve v.femoralis'e döküldüğüne dikkat ediniz).
LENFATİK SİSTEM (Systema lymphaticum)
GİRİŞ
Kardiovaskuler sistem gibi sıvı transportu sağlayan bir
sistem olan lenfatik sistem, kardiovaskuler sistem gibi merkezi bir pompaya
sahip olmayıp, bir direnaj sistemidir. Bu direnaj sistemi sayesinde,
hücrelerarası sıvıdan kan kapillerlerine geçemeyen plazma proteinleri ve büyük
moleküllü maddeler venöz yatağa aktarılır. Lenfatik sistem, prensip yapısı
itibariyle lenfatik damarlar ve lenfatik dokulardan oluşur.
Lenfatik damarların en küçüğü, kari kapillerlerine paralel
olarak uzanan lenf, kapillerleridir. Kör borucuklar şeklinde başlayıp, kendi
aralarında ağlar oluşturan lenf kapillerleri, kan kapillerlerinden farklı
olarak proteinleri ve büyük moleküllü partiküllerin geçişine olanak sağlayan
bir duvar yapısına sahiptir. Lenf kapillerleri içinde toplanan sıvıya lenfa
(L.lympha=berrak su) denir .Merkez sinir sistemi, göz küresi, iç
kulak,epidermis,kıkırdak ve kemiklerde lenf kapillerleri bulunmaz.
Lenf kapillerlerindeki lenfa, lenf venleri olarak ta
adlandırılan daha büyükçe ve kalınca duvarlı lenf damarlarına (Vas lymphaticum)
akar. Lenf damarlan ise, vücudumuzun belli bölgelerinde yer almış lenf
düğümlerine (Nodus lymphaticus) ulaşır. Esas olarak, bir filtre gibi fonksiyon
gören lenf düğümleri, kendisine gelen lenfadaki bakteri ve diğer yabancı
cisimleri tutar. Lenî düğümünde temizlenen lenfa, götürücü lenf damarlan (Vas
lymphaticum efferens) ile düğümden ayrılarak daha büyük lenfatik direnaj
damarlanna (Truncus lymhaticus-Büyük lenf toplardamarları) akar. Truncus
lymphaticus'lar lenfatik direnajın son aşama damarlan olmayıp, bunlar da
duc.thoracicus ve duc.lymphaticus dexter olmak üzere iki ana lenf
toplardamarına akarlar.
Duc.thoracicus, 30-42 cm uzunluğunda, 3 mm çapında bir boru
olup.kann boşluğunda L 1 düzeyindeki bir genişleme (Cistema chyli-Pecquet
sarnıcı) 'den başlar. Aorta'nın sağ-arkasında olarak ilerleyen duc.thoracicus,
göğüs boşluğunu geçerek boyun kökünün sol tarafında angulus venosus (Pirogoff
açısı) sinister'e açılır. Duc.thoracicus, alttaraflar, pelvis, karın, göğüsün
sol yarısı, baş-boyunun sol yarısı ile sol üsttaraf lenfasını toplar. Göğüsün
ve baş-boyunun sağ yarımı ile sağ üsttaraf lenfası duc.lymphaticus dexter'e
akar.
Lenfatik dokular, vücudun temel dokularından olmayıp,
retiküler hücreler ve retiküler ağlardan kurulu bir çatı ile bunlar arasında
çok büyük miktarlarda lenfosit içeren özel bir kanlanmaya sahip bir çeşit bağ
dokudan oluşmuşlardır. Lenfatik dokulara tabi olan T lenfositler yıllarca
yaşıyan ve hücresel immüniteden sorumlu hücrelerdir. B lenfositler ise
haftalarca yaşıyan ve hümoral immüniteden sorumlu hücrelerdir.Vücudumuzda
lenfatik doku şu organlarda yerleşmiştir: Lenf düğümleri, tonsillalar, dalak ve
timus.
Lenf düğümleri : Lenf düğümleri, lenfatik damarlar boyunca
bütün vücuda dağılmış, savunmamızda önemli rol oynayan 1-25 mm boyutlarında,
kapsüllü, siferik veya böbrek şeklinde yapılardır. Tüm vücutta toplam 500- 1000
adet olan lenf düğümleri belli organ ve bölgelerde yoğunlaşmış olduklarından
bölgesel lenf düğümleri (Nodi lymphatici regıonales) terimi kullanılır. Bu lenf
düğümlerinden organlara yakın olanlar visseral, ekstremdeler ve vücut
boşluklarının duvarlarında yer alanlar parietal lenf düğümleri olarak
adlandırılır.
Lenf düğümleri, esas olarak bir filtre gibi fonksiyon
görürler. Lenf damarlarına giren giren herhangibir yabancı partikül (Bakteri
vb.) lenf düğümlerinde tutulur. Lenfa içine geçen toksinler de
B-lenfositlerinden immün bir yanıt doğmasına neden olur. T lenfositleri de
spesifik antijenlere karşı çoğalma ve farklılaşma şeklinde yanıt verirler (Bu
yanıt sitotoksik lenfositler haline dönmedir) .Lenf düğümlerinden, temizlenmiş
olarak çıkan lenfa, lenf düğümüne ulaştığı andan daha çok lenfosit ve daha
zengin bir antikor oranına sahiptir.
Lenf düğümlerinin büyümesine lenfadenomegali,
enfeksiyonlarına lenfadenit denir.
Herbir lenf düğümü fibröz bir kapsül (Capsula) ile
sarılmıştır. Eu kapsül lenf bezi içine bölmeler (Trabecula) gönderir. Lenf
düğümünün esas dokusu, retiküler bir ağ ile bunlar arasında yerleşmiş
lenfositlerden (Az miktarda plasma hücreleri ve makrofajlar da vardır.)
yapılıdır. Lenf düğümünün iç dokusu dışta korteks, içte medulla, ikisi arasında
da parakorteks şeklinde organize olmuştur. Kortekste, lenf follikülleri
(Lymphonodulus), parakortekste T lenfositleri, medullada kordonlar oluşturmuş
lenfoid doku bulunur.
Lenfa, lenf düğümünün konveks bölümüne bağlanan getirici
lenf damarları (Vas lymphaticum afferens) yolu ile gelir. Lenf düğümü içindeki
lenf sinüsleri (Sinus subcapsularis, sinus corticalis perinodularis, sinus
medullaris)’nde süzülen lenfa, lenf düğümünün konkav bölümünden çıkan götürücü
lenf damarlan (Vas lymphaticum efferens) yolu ile lenf düğümünü terkeder.
BÖLGESEL LENF DÜĞÜMLERİ :
Vücudumuzdaki lenf düğümleri, alttaraf, pelvis, karın,
göğüs, üsttaraf ve baş-boyun lenf düğümleri olmak üzere altı ana başlık altında
incelenir.
a.Alttaraf lenfatikleri: İnguinal, popliteal ve anterior
tibial olmak üzere üç grup oluştururlar. Inguinal lenf düğümleri 1-3 tanesi
derin olmak üzere toplam 12-16 adet lenf düğümünden ibarettir. Yüzeyel inguinal
lenf düğümleri serbest alttaraf, dış genital organlar ile kalça ve karın ön
duvarından lenfa toplar. Fossa poplitea da bulunan popliteal lenf düğümleri 6-7
tane olup, ayak ve bacaktan aldıkları lenfayı inguinal lenf düğümlerine
gönderirler.
b.Pelvis lenfatikleri: Parietal ve visseral olmak üzere iki
grup hajinde incelenirler.Parietal grup, iliak damarlar boyunca, visseral grup
pelvis organlarının yakınlarında (Örneğin .l.paravesiculares, n.l.pararectales)
bulunurlar. Bu düğümlerin lenfası, lumbal düğümler üzerinden truncus lumbalis
yolu ile cistema chyli'ye akar.Alttaraf lenfatikleri pelvis lenf düğümlerine
bağlanır.
c.Karın lenf
düğümleri :Karın ön ve yan duvarlarının lenfası iki ayrı bölgesel lenf düğümü
grubuna ulaşır.Göbeğin üzerindekiler aksiller.göbeğin altındakiler inguinal lenf düğümlerine akar.
Karın boşluğunun lenfatikleri, parietal ve visseral olmak
üzere iki grupta incelenir. Parietal grup, v.caua inferior ve aorta
abdominalis'in etrafında (N.l.lumbales) . visseral grup ise truncus
coeliacus.a.mesenterica superior et inferior etrafında yer alır. Lumbal lenf
düğümlerinin efferentleri truncus lumbalis ……>cisterna chyli'ye. visseral
lenf düğümlerinin efferentleri ise truncus intestinalis yolu ile cistema
chyli'ye akar.
d.Göğüs lenfatikleri: Göğüs duvarı lenfatikleri parietal,
göğüs boşluğunda bulunan organların yakınındaki lenf düğümleri de visseral
grubu oluştururlar. Visseral grup lenf düğümleri, üst ve arka mediastende,
arcus aortae, trachea, bronşlar ve oesophagus etrafında yer alır. Bu lenf
düğümlerinin efferentleri truncus bronchomediastinalis'ler yolu ile
duc.thoracicus ve due. lymphaticus dexter 'e akar.
e.Üsttaraf lenfatikleri: Üsttarafta el sırtı ve avuç içinde
oluşmaya başlayan lenfatik damarlar, yüzeyel ve derin iki yol izleyerek
bölgesel lenf düğümlerine ulaşır. İlk durak kübital, ikinci durak ise aksiller
lenf düğümleridir. Önemli bir bölgesel lenf düğümü topluluğu olan aksiller lenf
düğümleri 5 grup halinde yerleşmişlerdir. Efferentleri trucus subelavius yolu
ile solda duc.thoracicus'a sağda duc.lymphaticus dexter'e ulaşır.
f.Baş ve boyun lenfatikleri: İnsan vücudunda mezenter lenf
düğümlerinden sonra en kalabalık lenf düğümü topluluğu baş-boyun'da bulunur. Bu
düğümler, iki horizontal, üç vertikal zincir oluştururlar. Üst horizontal
zincirde oksipital, mastoid, parotid, fasial,submental ve submandibular, alt
horizontal zincirde ise supraklavikuler ve skalen lenf düğümleri yer alır.
Vertikal zincirler yüzeyel ve derin boyun lenf düğümleri (N.l.cervicales
superficiales et profundi) tarafından oluşturulur. Baş-boyun lenfası sonunda truncus
jugularis'te toplanır. Truncus jugularis solda duc.thoracicus’a, sağda
duc.lymphaticus dexter'e açılır.
.Tonsillalar (Bademcikler) :Ağız ve burundan yutağa geçişte,
mukoza altında bulunan lenf follikülleri çok gelişmiş olup mukozayı itmiş ve
makroskopik olarak görünül hale gelmişlerdir. Bunlar tonsilla
(L.tonsilla=bademcik) olarak adlandırılır.
Tonsillalar lenfosit üretirler; bu lenfositler mukozayı
geçerek ağız ve yutak boşluğuna geçerler. Yutak girişinde yer alan tonsilla
pharyngealis (adenoidea), tonsilla tubaria, tonsilla palatina ve tonsilla
lingualis'ten ibaret 6 bademcik kesintisiz bir savunma halkası (Waldeyer'in
lenfatik halkası) oluştururlar.
Appendix vermiformis, çok yoğun lenfoid bir doku
içerdiğinden bazı anatomistler tarafından tonsilla abdominalis olarak ta
adlandırılır.
.Dalak (Splen,Lien) :Karın boşluğunun sol üst tarafında,
diafragmanın altında yer alan dalak, vücudun en büyük lenfoid doku kitlesidir.
Dalak, hasarlanmış fonksiyon dışı kalmış kan hücreleri ve trombositleri kandan
filtre eder. Kandaki yabancı partiküller, bakteri ve virüsler dalakta immün
yanıtı başlatarak hücresel ve hümoral immün cevapları ortaya çıkarırlar.
Lenfa'nın immünolojik bir filtresi olarak görev yapan lenf düğümlerine benzer
şekilde, dalak ta kanın immünolojik filtresi gibi fonksiyon görür.
Dalak, koyu kırmızı renkte, taşıdığı kan miktarına göre
100-200 gr.ağırlığında,4x8x12 cm boyutlarındadır.
Fibtöz kapsülünün gönderdiği trabeküller ile bölünmüş olan
dalak dokusu, beyaz ve kırmızı pulpa olarak adlandırılan iki tip lenfoid
kitleden oluşur. Beyaz pulpa, lymphonodulus splenicus (Malpighi
folikülleri),kırmızı pulpa ise lenfoid kordonlardan (Chorda splenica - Billroth
kordonları) yapılıdır.
.Timus (Thymus): Timus, göğüs boşluğunun ön üst bölümünde
yer alan, lenfatik sistemin temel organıdır. Sağ-sol iki lobdan ibaret olan
timus’un boyutları yaş ile değişiklikler gösterir. İki yaşında ortalama 12 gr
ağırlığı ile vücudun kitlesine oranla relatif olarak en büyük boyuttadır.
Puberteye kadar büyüyerek 30-40 grama ulaşır. Puberteden sonra kademeli olarak
küçülür (învolutio).
Piramidal şekildeki timus lobları dıştan bir bağ doku
kapsülü ile sarılmıştır. Kapsülden ayrılan bölmeler (Trabecula) ile timus
dokusu 1-2 mm boyutlu lobulus'lara ayrılır. Herbir lobulus'un periferik bölümü
yoğun küçük lenfositlerle doldurulmuştur. Bu alan korteks olarak adlandırılır.
Lobulusların merkezi bölümleri (Medulla) lenfositten fakir olup,
epitelioretikulositlerin oluşturduğu Hassal cisimciklerini içerir.
Timus, kemik iliğinde yapılıp kendisine gelen lenfositleri
spesifik antijenle duyarlıyarak T lenfositleri haline getirir. T lenfositleri
yıllarca yaşayarak hücresel immüniteyi sağlarlar.
Timus ayrıca, timosin alfa, timosin B l,2...5,timopoietin
Ml.timik humoral hormon (THH), timostimulin ve faktör timik serum (FTS) gibi
hormonları salgılar.
Kaynak: Prof.Dr. Mehmet Yıldırım
Yorumlar
Yorum Gönder