Beslenme Okuryazarlığı Nedir?

Besin Nedir?

Günlük beslenme örüntüsünde bulunan; yaşamın sürdürülebilmesini sağlayabilecek besin öğelerini içeren, yenilebilir bitki ve hayvan dokularıdır.

Besin Ögesi Nedir?
Besinleri oluşturan yapı taşlarıdır. Besinlerin yapısında bulunan bu yapı taşları iki grupta ele alınır. Günlük olarak temel alınması gereken ve en önemli görevi metabolizmaya enerji sağlamak olan grup makro besin öğeleridir.

Karbonhidratlar, yağlar ve proteinler makro besin öğeleridir.

Metabolizmada çok önemli fonksiyonları olan, temel enerji oluşumuna yardımcı olmanın yanında farklı birçok görevleri olan grup ise mikro besin öğeleridir.

Vitaminler ve minerallerin yanında su yaşam için en önemli besinlerden biridir ve mikro besin ögesi olarak kabul edilmektedir.


Besin Grubu Nedir?
Besinler içerdikleri makro ve mikro besin ögesi özelliklerine göre; "Süt ve süt ürünleri‟, "yumurta, et, yağlı tohumlar ve kuru baklagiller‟, "Ekmek ve tahıllar‟, "Sebzeler‟ ve "Meyveler‟ olmak üzere temel beş gruptur.

Sağlıklı beslenme bilincinin kolay oluşabilmesi ve daha anlaşılır olması amacıyla “Besin Gruplarına göre Tabak Modeli” oluşturulmuştur. Beslenme örüntüsünde bu tabak modeli sağlıklı beslenmede esas konu olan besin çeşitliliği göz önüne alınarak düzenlenmiştir.

Beslenme Nedir?
Yaşamın devam etmesi, sağlığının korunması ve iyileştirilmesi yaşam standartlarının yükseltilmesi, verimliliğin sağlanması için gerekli olan fizyoaktif bileşenleri sağlayan besinlerin vücuda alınması ve kullanılmasıdır.

Yeterli ve Dengeli Beslenme Nedir?
Makro ve mikro besin öğelerinin her gün sosyodemografik özelliklere (yaş, cinsiyet vb.) ve fiziksel aktivite durumuna göre gerekli ölçü ve çeşitlerde alınarak, büyüme ve gelişmenin sağlanması, dokuların yenilenmesi ve çalışması için gerekli olan enerjinin verimli ölçüde sağlanmasıdır.

Yetersiz ve Dengesiz Beslenme Nedir?
Bireylerin sosyodemografik özelliklere (yaş, cinsiyet vb.) ve fiziksel aktivite durumuna göre gereksinimleri olan günlük enerjiyi, mikro ve makro besin ögelerini doğru ölçüde alamamasıdır.

Okuryazarlık Nedir?

Okuryazarlık terimi kimi durumlarda okumaya, bazı durumlarda okuma ve yazma, daha nadiren ise okuma, yazma, konuşma ve dinleme anlamına gelmektedir.

UNESCO‟ya göre okuryazarlık, çeşitli konulardaki yazılı kaynakları anlama, yorumlama, yorumlardan sonuç çıkarımı yapabilme, sosyal anlamda interaktif olabilme ve çözümleme yapabilme yeteneği olarak tanımlanmaktadır. Okuryazarlıkla ilgili tanım ve tutumların gelişmesiyle birlikte okuryazarlık kavramının okuma ve yazma olgularından ayrı düşünülemeyeceği ancak bir kişinin yalnızca okuyup yazabilmesi; okuryazar sayılabilmesi için kesinlikle yeterli olmayacağı kabul edilmiş en yaygın yargıdır.

Okuryazarlık tanımı yalnızca okuyup yazarak bilgiyi öğrenmek değil, aynı zamanda o bilgiyle neler yapabileceğine karar verebilmek olarak geliştirilmiştir. Bu gelişim "fonksiyonel ya da işlevsel okuryazarlık‟ kavramını beraberinde getirmiştir. Fonksiyonel okuryazarlık; dâhil bulunulan herhangi bir grupta ve topluma mal edilen tüm faaliyetlerde, etkin bir katılım için yeterli bilgi ve yeteneği kazanmış olmak olarak tanımlanabilir. Bu tanım esasta, okuryazarlığın bir amaç olgusu olmadığı, gerçekte birçok amaca hizmet eden bir araç olarak düşünülmesi gerektiğini göstermektedir.

Snavely & Cooper okuryazarlığı, belirli bir konuda kanaat edinebilme yeteneği olarak tanımlamışlardır. Bu tanım okuryazarlık kavramının, amaç olgusundan çok amaçlar için oluşmuş bir araç olduğu görüşünü destekler niteliktedir. Burada özellikle değinilmek istenen herhangi bir konuda okuryazar olabilmek kişinin o alandaki uzmanlaşma derecesini değil, bu konuyla ilgili temel kanaatlere ulaşabilmesini ve bu bilgilere sahip olmasını, sahip olduğu bu bilgileri anlayabilmek ve bu bilgilere kendi görüşünü ekleyerek kullanabilmesini kapsamaktadır.

Sağlık Okuryazarlığı Nedir?
Sağlık okuryazarlığı, eğitimin sağlıkla bağlantısını inceleyen okuryazarlık türlerinden biridir. ABD Department of Health, sağlık okuryazarlığını “bir kişinin doğru ve güvenilir sağlık kararlarını almak için gereken temel sağlık bilgilerini öğrenerek bu bilgileri anlama ve işleme doğrultusunda hizmetlerden yararlanabilme kapasite derecesi” olarak tanımlamaktadır.

Sağlık okuryazarlığı hem akademisyenler hem de aktif uygulayanlar arasında “sihirli bir kelimedir”. Genel olarak, sağlık sisteminde doğru şekilde gezinmek ve refahı artırmak için temel sağlık bilgilerini toplama, işleme koyma ve anlama yeteneğini gösterir. Sağlık okuryazarlığı karmaşık, multifaktöriyel bir kavramdır; bu faktörler arasında; bireyin sosyal çevre uyumu, toplumun kültürel kuralları ve sağlık sisteminin işlevi yer almaktadır. Sağlık eğitiminin ve iletişiminin farklı boyutlardaki (kişisel, sosyal ve çevresel) yeterliklerinin geliştirilmesindeki rolünden dolayı sağlık okuryazarlığı bu şekilde kavramsallaştırılmıştır. Bu bağlamda sağlık okuryazarlığı, bireylerin sağlık durumları ve sağlığın farklı boyutlardaki belirleyicileriyle ilişkisinde daha fazla kontrol sahibi olmalarının bir aracı olarak görülmektedir. Okuryazarlık çalışmaları, okuryazarlığın işlevsel, etkileşimli ve eleştirel olmak üzere 3 seviyede incelenmesi gerektiğini tartışmaktadır.

Beslenme Okuryazarlığı Nedir?

Son zamanlarda, gıda ve beslenme okuryazarlığı üzerine yapılan çalışmalar, gıda okuryazarlığını tek başına bir tanım olarak incelemek yerine, sağlıklı beslenmeye dahil olan sosyal ve ekolojik sistemlerdeki çeşitli alanları da bütünleştirerek geniş bir çerçeveye odaklanmıştır. Gıda okuryazarlığı üzerine yapılmış 67 çalışmayı inceleyen bir araştırmaya göre, çoğu çalışma beslenme okuryazarlığını beslenme ile ilişkili bilgileri araştırma ve anlama yeteneği olarak tanımlamıştır.

Bazı çalışmalar ise beslenme bilinci ve gıda sistemlerini anlamayı bireysel bir yetenekten ziyade sosyal veya ekolojik bağlamlarda değerlendirmek gerektiğini savunmaktadır. Kapsam incelemesi yapan bir çalışmada, incelenen 67 çalışmadaki gıda okuryazarlığı tanımlarının çoğunluğu işlevsel bilgi hakkında eleştirel bilgi edinmeyi vurgulamaktadır. Çalışmada gıda okuryazarlığının tanımlanmasında; beceri ve davranışlar, gıda / sağlık seçenekleri, kültür, bilgi, duygular ve gıda sistemleri olmak üzere altı temanın yaygın olarak kullanıldığı belirtilmiştir. Bir derlemede gıda ve beslenme bilgisi, yetenekler, öz yeterlik ve güven, ekolojik bağlam ve yemek kararı olmak üzere 5 ana konunun beslenme ve gıda okuryazarlığına işaret ettiği belirtilmiştir. Yine de bu ana başlıklara göre gıda okuryazarlığının kavramsallaştırılması, ölçülmesi ve tanıtımı nüfus ve bağlama göre değişebilir olduğu öngörülmektedir.

Aktaş & Özdoğan, yaptıkları çalışmada beslenme ve gıda okuryazarlığı tanımını; “Gıda ve beslenme okuryazarlığı gıda ve beslenme ile ilgili bilgilere erişme, analiz etme, değerlendirme, doğru kararlar alarak uygulayabilme; sağlıklı beslenmeyi geliştirme, sürdürme, uygun miktarda sağlıklı besin seçme ve tüketme, gıda sisteminin işleyişini değerlendirme ile gıda güvencesinin sağlanması için gerekli olan, istek, bilgi, beceri, tutum, davranış ve yeteneklerin bileşimidir.” şeklinde vurgulamıştır.

Krause ve ekibi, 173 makaleyi inceledikleri çalışmalarında, Nutbeam' ın sağlık okuryazarlığı tanımının üç kavramsal unsurunu esas alarak beslenme ve gıda okuryazarlığını üç sınıfa ayırmıştır:

Esas/İşlevsel Beslenme Okuryazarlığı
Basit beslenme mesajlarını anlamak ve takip etmek için gerekli temel okuma ve yazma becerilerine sahip olmak, temel düzeyde, gerçek diyet bilgileri edinme ve sağlığı geliştiren veya engelleyen faktörler hakkında bir anlayış geliştirebilme yeteneklerini kapsar.

Etkileşimsel/İnteraktif Beslenme Okuryazarlığı
Profesyonellerle ortaklaşa beslenme sorunlarını yönetmek için gerekli bilişsel ve kişilerarası becerileri içeren daha ileri düzeyde okuryazarlık yeteneğidir. Temel düzeyde, etkileşimli beslenme okuryazarlığı, bildirimsel bilgileri pozitif diyet seçeneklerine dönüştürme yeteneğini işaret eder.

Eleştirel/Kritik Beslenme Okuryazarlığı
Beslenme bilgilerini eleştirel olarak analiz etme, farkındalığı artırma ve engelleri aşma konusunda eyleme katılma yeteneğini içerir. Eleştirel beslenme okuryazarlığı, iyi beslenmeyi engelleyen sorunların önüne geçmek için artan farkındalık ve eleştirel / özgürleştirici eylemin yanı sıra kritik değerlendirme becerilerini de kapsamalıdır.

Tanımından da anlaşılacağı gibi beslenme okuryazarlığı, bireyin gıda ve gıdaların içerdiği besinlerle ilgili genellikle karmaşık bilgileri anlamak ve yorumlamak için gerekli becerileri elde etmek için gerekli olan okuma, yazma, becerilerine sahip olmasıdır.

Günümüzde, bu becerilerin zorunlu olarak bilgi işlem okuryazarlığı içermesi gerekir, çünkü beslenme bilgileri artık İnternet gibi pek çok kaynaktan geniş ölçüde ve giderek daha fazla elde edilmektedir. Günümüzde tüketiciler, aralarından seçim yapabilecekleri birçok gıda ve ürün çeşitlerine sahiptir, ancak hangi gıdayı tüketmeleri gerektiği ve iyi bir beslenme durumu için hangi miktarların gerekli olduğu konusunda bilinçli kararlar almak için beslenme okuryazarlığına sahip olmaları gerekmektedir.

Gıda ve beslenme okuryazarlığı tek başına bir tanım olarak değil sosyal ve ekolojik sistemlerdeki çeşitli alanlarla bütünleştirilerek incelenmektedir. Bu bağlamda beslenme ve gıda okuryazarlığı dört okuryazarlık alanı etrafında inşa edilebilir.

Temel Okuryazarlık

Bireyin okuma, yazma, konuşma ve sayılarla çalışma yeteneğini ifade eder. Hem yazılı hem de sözlü beslenme bilgisi, kelime hazinesi ve doğru cümle kurabilmeyle oluşur. Bu nedenle, bir kişinin beslenme bilgisini anlamasını ve bunlara cevap vermesini sağlayacak temel okuryazarlığa sahip olmayı ifade ettiğinden temel okuryazarlık beslenme okuryazarlığının hayati bir bileşenidir.

Bilimsel Okuryazarlık

Bilimin temel kavramları, bilimi anlama, bilimi kullanma becerileri ve bir dereceye kadar bilim sürecinin anlaşılmasını ifade eder. Bu kavramlar beslenme okuryazarlığının önemli bir yanıdır ve bu kavramlardan bazılarının anlaşılması, bireyin beslenme ile ilgili bilgileri anlamasına yardımcı olabilir.

Sivil Okuryazarlık

Bireyi, yalnızca kamusal sorunların farkında olmakla kalmayıp aynı zamanda eleştirel diyaloga aktif olarak katılmaya ve nihayetinde toplumdaki karar alma süreçlerinin bir parçası olmaya teşvik eden beceri ve yetenekleri ifade eder. Sivil okuryazarlığı olan bir birey, beslenme ile ilgili çeşitli kılavuzların, düzenlemelerin ve politikaların geliştirilmesi ve uygulanmasının gerekliliğini takdir edebilir ve beslenme bilgilerini eleştirel bir şekilde analiz edebilir, farkındalığı artırabilir ve karar alma süreçlerine katılabilir.

Kültürel Okuryazarlık

Farklı toplumlardaki bireylerin inançlarını, geleneklerini, dünya görüşlerini ve sosyal kimliklerini tanıma, anlama ve kullanma becerisini ifade eder. Bireyler farklı algılara, inançlara ve geleneklere sahip farklı kültürlerden gelir. Kültürel okuryazarlık, bireyin inançlarına ve geleneklerine uygun beslenme bilgilerinin geliştirilmesine ve farklı kültürdeki bireylerin iletişimine yardımcı olabilir. Böylece beslenme mesajlarının anlaşılmasını sağlar.

*

Gece beslenip, gündüz uyumak kan protein seviyelerini bozuyor.

**
Colorado Üniversitesi araştırmasına göre, tüm gece uyanık kalmak ve tüm gün uyumak sadece birkaç günlük periyottan sonra dahi kan şekerini, enerji metabolizmasını ve bağışıklık fonksiyonunu etkiliyor. Bu koşullarda kandaki 100'den fazla proteinin günlük düzeyleri ve zamanlama bozulabilmektedir. Araştırma PNAS dergisinde yayınlandı.

Uyku ve Kronobiyoloji Laboratuvarı ve Bütünleştirici Fizyoloji Bölümünde Profesör olan Kenneth Wright, “Bu, jet lag veya vardiyalı çalışma deneyimlerinin normal fizyolojimizi sağlığımız için zararlı olabilecek bir şekilde değiştirdiği anlamına geliyor” demektedir.

Çalışma, plazma proteom olarak da bilinen insan kanındaki protein düzeylerinin, 24 saatlik bir süre boyunca nasıl değiştiğini ve uyku ve yemek zamanlamasının onları nasıl etkilediğini inceleyen ilk çalışmadır.

Ayrıca, uyku ve yemek zamanlaması ne olursa olsun, iç sirkadyen zamana bağlı olarak değişen 30 farklı proteinin düzeyleri de çalışıldı.

Bulgular , küresel işgücünün yaklaşık yüzde 20'sini oluşturan ve diyabet ve kanser riski yüksek olan gece vardiyasında çalışanlar için yeni tedaviler geliştirmeye yardımcı olabilir. Aynı zamanda kimi ilaçların, aşıların ve teşhis testlerinin tam olarak ne zaman uygulanması gerektiği konusunda da hekimlere yol göstermektedir.

Entegratif Fizyoloji Bölümünde doktora sonrası araştırmacı olan baş araştırmacı Christopher Depner, “Biyolojik saatin düzenlediği proteinleri biliyorsak, bu proteinlere uygun tedavileri belirlemek kolaylaşır” dedi.

KAYNAK

Elif Nisa Pak., 2020. Öğretmenlerin Beslenme Okuryazarlığı Durumu… Yüksek Lisans Tezi
https://medicalxpress.com/news/2018-05-night-day-swiftly-key-blood.html

Yorumlar